540-KÖMÜR GÖZLÜM
Kızıl saçlarına, değmesin karlar,
Ruhu özündeki, dildâra barlar, Akibet, gönlünde olmasın darlar, Simai hikmetle, kal kömür gözlüm. Nimeti hüdadır, gönlüme düşer, Sevdayı muhabbet, fikrimi deşer, Cemalin, ruhumu kor olup eşer, Simai hikmetle, kal kömür gözlüm. Atıfet zırhıyla, yaşayıp durdum Rahmet’izişanın, nuruyla sordum, Ehlibeyt darını, cem ile yordum, Simai hikmetle, kal kömür gözlüm. Sararmış bak yüzüm, dillerin gam der, Aşikâr, kaşların durmadan ram der, Kor’u ateşinse, hep bana ham der, Simai hikmetle, kal kömür gözlüm. Fecrinle doğmuşum, çağın sevdagâh, Hikmetin yaratmış, dağın kıblegâh, Güzeller deryası, bağın secdegâh, Simai hikmetle, kal kömür gözlüm. Şahin Hanelçi 04.08.2009 Brg. Hv Fotoğraf Cemile Haşimoğlu’na aittir. Dildâr : Kalbi hükmü altında tutan. Sevgili, mâşuk Bar: Yük, Sıkıntı. Sima: Yüz, çehre. Beniz. Eser, alâmet Hikmet: İnsanın, mevcudatın hakikatlerini bilip hayırlı işleri yapmak sıfatı. Herkesin bilmediği gizli sebeb. Kâinattaki ve yaradılıştaki İlâhî gaye. Sır. Bilinmeyen nokta. Cemal: Yüz güzelliği. Fertteki güzellik. Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve ihsânı ile tecellisi. Hak ile söylenen doğru söz. Rahmet’izişan: Allah’ın Rahmeti. Dar: Evin kapısı. Ram: Kul olmak Fecr: Tan yerinin ağarması. Şafak. Sabah vakti, güneş doğmadan önce doğuda meydana gelen kızıllık. |