Türkülerimiz
Birisi badeli biri şerbetli.
Bazen Âşık Ömer bazense Dertli. Âşık Mahzuni’yi Âşık Veysel’i Buluşturur bizle türkülerimiz. Pir Sultan Abdal’da isyan bestesi. Dadaloğlu’nunsa güçlü nefesi. Karacoğlan güzellerin efesi. Söylenir gaydayla türkülerimiz. Köroğlu mertliği seslendirendir. Veysel kalp gözüyle gören bilendir. Âşık Ruhsati’yi sen de dillendir. Âşıklara vefa türkülerimiz. Unutmayız Muharrem’i Neşet’i Unuttuk türküyle kini nefreti. Kafdağı’na sürdük de ihaneti. Mihenktir sevgiye türkülerimiz. Uzun hava olur yürek yaralar. Dertleri de art ardına sıralar. Gül menekşe kokar bizim oralar. Sitemdir siteme türkülerimiz. Kâh pınar başında kâh da tarlada. Doru atlar kişner durur tavlada. Eşleşir curayla mızrapla sazla. Söyler bizi bize türkülerimiz. Güzeller var al yazmalı işveli. Ozanlar var kâh akıllı kâh deli. Güzelleri hep kudretten sürmeli. Bağlar nazı naza türkülerimiz. Nisan bulutuna kanat olurlar. Bizi anlatırlar bizi solurlar. Her nesnede güzel bir yan bulurlar. Çağlar sazla sözle türkülerimiz. Her şeyiyle bizim Türk’ü anlatır. Türk’ü Türk’e yine türkü anlatır. Yad eder gurbette kulak çınlatır. Hasret ekler cana türkülerimiz. Bir barak havası bir bozlak olur. Kimi zaman adı sürmeli kalır. Bir coşkulu olur bir ağır olur. Gürül gürül göze türkülerimiz. Gözde tüter türkü türkü hasrette. Hem sılada yeri hem de gurbette. Erir gönüldeki yaralı seste. Değer katar söze türkülerimiz. Ankara,18.08.2009 |