EFSANEVİ ŞİİR
İda’nın zirvesinde
Üç güzeller çağından, tek güzel devranına giriyorken Ay, Kibelenin sol yanından dökülür ölümlülük ağıdı Vay anama vay…. Bir ana Sarıkızlı türküler katar Akşam azığı için yoğurduğu hamuruna. Koç boynuzuna dolanınca yılanlar Utanır yer, Yarılır damar damar Yere girer iftiralar yalanlar Fışkırır soğuk sular Yakasız içliklerin sardığı bedenlerde Bulgur bulgur kabarırken ter tanesi Dillerde dolaşır Yalansız riyasız Güzel insanların efsanesi Gecenin bağrını yakan alevleri Harlıyorken Ege’nin yeli Yedi dağdan yetmiş yedi çiçekle uçuşur Sevginin etekleri.. Kaz kanına bulanmış gömleğin Gelincik okşamasıyla sarardığı bedenleri Aramayın Aramayın anlattığım bu efsunlu yeri Aramayın bizleri Biz Mermer damarındaki sabır çizgisindeyiz Canlar dergahında Ya Haydar, Ya Ali diyen dildeyiz Çeyiz bohçalarında İpek ibrişimdeyiz Damak serinliğinde Ayran köpüğündeyiz Testi toprağının pişik kokusunda Heybe püskülündeyiz Kırklar vadisin Pamuk renkli bulutları altında Semaha duran Can’ların avucundaki yürek sesindeyiz. İstiridyeler toplar yağmur yağmur denize düşen göz yaşlarımızı İnci pembesiyle süsleriz Edremit kıyılarında salınan Ece’lerin Öpülesi emeklerindeyiz. Biz efsaneyiz Biz gerçeğiz 14.08.2009 TAMAY ÖNAL POLAT |
Harlıyorken Ege’nin yeli
Yedi dağdan yetmiş yedi çiçekle uçuşur
Sevginin etekleri..
Kaz kanına bulanmış gömleğin
Gelincik okşamasıyla sarardığı bedenleri
Aramayın
Aramayın anlattığım bu efsunlu yeri
Aramayın bizleri
Biz
Mermer damarındaki sabır çizgisindeyiz
Canlar dergahında Ya Haydar, Ya Ali diyen dildeyiz
Çeyiz bohçalarında
İpek ibrişimdeyiz
Damak serinliğinde
Ayran köpüğündeyiz
Testi toprağının pişik kokusunda
Heybe püskülündeyiz''
Tebrikler