Gidiş ve DönüşŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "Yaşayabilme İhtimali"
♧Yılmaz Erdoğan♧ Ben seni hep gamzelerinin çukurunu yüzünün mahcubiyetiyle buluşturan noktada gözlerini benden kaçıran çocuksu bir edayla el ele tutuşan telaşında sevdim yağmurun yüzümüzü okşayan her damlasında dudaklarımız bir yorgan yatak gibi üst üste serilip sansürsüzce birbirine kenetlenirken sürüsüne şaşkın gözlerin çıplak tenimize yabancı değişinden hiç şikayetçi değildim... ben seni hep, beni gurbetten sılaya uğurlarken hiç alışık olmadığım duygusal bakışlarının nemli havalarda gezinmesine tanık olurken çaktırmadan senin "gözüme kirpik kaçtı" diyen (ki bu sorun hep vardı sende) yalanı bile beceremeyen tatlı dilini sevdim tipik bir yağışlı havayı bile kaldıramayacak haldeyken "İstanbul’un nefes aldırmayan şu sıcağını mı seviyorsun?" sorusunu bu seferlik duymazlıktan geldim... ben seni hep dilimize pranga vurup gözlerimizi konuşturduğumuz sırada ellerinin belime dolandığı yerden başını omzuma yaslama aceleciliğine soyunurken cereyan eden görüş açısını sevdim adımların ağır ağır yol alıp her saniyeyi kırmızı noktaya dönüştürmek isterken tepeden tırnağa sen kokan yanımı yüreğimin bir köşesine oturtup kısa süreliğine mola vermesine nasıl olduysa izin verdim... ben seni hep gidene kadar İstanbul (b)akan ve kokan gözlerimin gelince onca kalabalığın içinde yalnızca seni arayacak olmalarını sevdim içki sofrasında hasretle kafa kafaya vermiş kadeh tokuşturan senli yanımı beraberinde götürürken beklenmedik bir anda gözlerinle karşılaşınca ne yalan söyleyeyim vereceğin tepkiyi çok merak ettim gurbetin kucağına bir an önce atılmak isteyen kollarım ayaklarımı harekete geçirip birbirine dolama acemiliğini sergileyince keskin bakışların sayesinde gelgelelim çabucak sobelendim... ben seni hep sıla dönüşü, gümrük çıkışı yanık bir tenle ve sabırsızlıkla heyecanı her halinden belli beni arayıp da bulamayan ateşli gözlerinin gözlerime değdiği o anı çok ama çoook sevdim!.. Meral Gül |
UMUT ve DOSTCA