17 AGUSTOS
Her günüm aynısı,
Gözlerimde buğulanma. Bogazımda bir tıkanıklık Biraz da baş agrısı Başına belayken gecelerin karanlığının Bela oldu bize Ağustos’un ikinci yarısı Önce tencerenin kapagı düştü yere Sonra kesildi elektrikler Ardından, Gökyüzüne yükseldi ruhlar Tanrım bu nasıl bir tufan, nasıl bir son Geceyi yırtıyor çığlıklar. Acımasızdı katil, belkide kahpe Can’a susamıştı doğa, CAN’a Kırılmıştı bi kere kalem; Verilmişti hüküm, Ey Can!! Senin gittiğin yerde, ben niye yokum Toprağa düşerde CAN Ağlamazmı hiç, geride kalan Sevinmezmi!! Geçiyor diye zaman Seviyorum işte her geçen günü, Geçen her saati, Geride kalan her dakikayı seviyorum Akıp giden zaman Beni! Can’a yaklaştırıyor CAN’a Durmuş Burhan ASLAN (17 Agustos Düzce depreminde hayatını kaybeden arkadaşıma ithafen yazılmıştır.) |
Deprem her zaman olacak önemli olan depreme hazırlıklı olmak ve tetbir almaktır. Sağlam yapılar inşa etmekte varsa bilinçli olmak deprem anında ne yaparsınız sorusuna hala kapıya pencereye merdivene kaçarız diye yanlış şıklar sunmaktayız. Deprem anında yat çök kapan durumu almaktan başka yapılacak hiçbir şey yoktur yat çök kapan iki elin başında dizler karına doğru çekilerek yat yatma halidir. Evinizde eşyaların sabitlenmesi deprem çantası bulundurmak şart olmuştur.
Umarım yaşamış olduğumuz acıları tekrar yaşamayız
sevgi saygı ve selam ile