YAMALI BOHÇA
arka sokagı karanlık mahallenin.
ışık sadece önden vuruyor yarı esmer. bir yanda soguk gülüşler, diğer yanda sessiz ağlayışlar. tenha sokaklar’daki garip ayak sesleri. köşelerde bekleşen hayatın çilveleri. kaldırımlar’daki yabancı suratlar. otobüs duraklarında bekleşen esmer hüzünler, nasıl bir çelişkidir surete yansıyan. ölümlüler dünyasında ölümsüz gibi yaşamak bakmadan maziye bir eski fotoğraf gibi durmak. şimdi bir annenin ninnisinde uyuyan sıçaklık olmak, gökyüzüne düşen ilk cemre, bir ele yakılan kına, bir sevgilide saklanan beyaz mendil olmak. gerisi mi? gerisi, bir yamalı bohçayız hayatın sırtında okadar. selçuk bozdağ |