12
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1587
Okunma


Bir Türkmen heybesine
Elif koydu Alıc’ı
Biliyordu Elifcik
Yunus değil kalıcı
Ol vakit kağnısıyla düşünce yola Yunus
Eller havaya kalktı kıpırdadı dudaklar
"Uğurlar ola Yunus, uğurlar ola Yunus
Güvenmişiz.. bu işi haklarsa Yunus haklar!"
O sene köylerinde yaman kış-kıtlık vardı
Besbelli dertli dolap bunun için inlermiş
Kaç zamandır Yunus da için için yanardı
"Benim inançsızlığım, benim sebebim bu iş
Nideyim, Hacı Bektaş Dergâhı’ndan nimeti
Aparırım, dönerim!" diye kağnıya bindi
Daha Battal Gazi’de, duadayken sûreti
Bektaşi Dergâhı’na vâsıl oldu, gezindi
Yunus adın duymuştur
Hacı Bektaş Veli’nin
Hoşluğun bilmemiştir
Nefesinin yelinin
Bir Akpınar’ı var ki ucu Horasan’dadır
Suladığı topraklar her kim gele, doyurur
Bolluğu-bereketi biline her yandadır
Erenler Şavkı bütün Rum Diyarı’na vurur
Sulucakarahöyük son durağı Yunus’un
Köylüsü aç, himmeti neylesin, buğday gerek
Vakti var, yanmamıştır Hakk Çerağı Yunus’un
Buğday aldı, nefesi ve hikmeti teperek
Mal mı yamandı, aşk mı.. Çiğ Yunus nerden bile
Başı döne, midesi bulana ki Kurt kusa
Himmete dönüş böyle.. Sarı Öküz’ü ile
Dertleşe ki içinde yok ola gide, husa..
Bilmedi netti Yunus
Meğer himmet ne şeymiş
Netti neyledi Yunus
Keşke kabul edeymiş
Onun için kilidi Taptuk Emre’sindedir
Çiğdir ya, tam yedi yıl bu dergâhta bişecek
Elif de, Gülmisal de gayrı ötesindedir
Dönüp, dönüp vuslatı çerağına düşecek
Bir yerde iki Aslan
Barınmaz ey dervişim
Düş yola bul âsamız
Sana izin vermişim
Horozlu Han’da Emre lâkabını aldı ki
Mevlâna’ya bir Emre Yunus kutlu mihmandır
Sultanlar sultanına kaç menzilcik kaldı ki
Ötesi, berisi de aradaki bu handır
Mevlâna Semaası kanılacak tat da ya
Niye Yunus kanmaz ki, niye kanıcı değil
O ki sırların sırrı, özü on kanatta ya
Uçacaktır Kâbe’ye, çölde yanıcı değil
Bu kere Ahi Yahşi mihmanıdır Antep’de
Sorarlar: "Ey avâre nedir işin esası?"
-Maksadım köyümdeki Elif kızdadır hep de
Aradığım Şeyh’imin, Taptuğ’umun âsası..
Dolaşması bundandı, Diyar-ı Muhammedî
Gönlüne, tek, Şeyh’inin izni düşünceye dek
An geldi, kulak verdi, sükût etti, dinledi
Taptuğ’u erenlere dedi: "Yunus dönecek!"
Döndü Yunus.. kapalı kutu idi açıldı
İzin Bektaş Hünkâr’dan, kabul Taptuk Emre’den
Şeyh’ler Yunus’u, Yunus her sohbeti hoş kıldı
Onların gönlünü de bir Allah’tır hoş eden
Bizim Yunus’a izin: "Dervişim bir Dergâh kur
Dergâhının ününü Rum Diyarı duymalı
Bir dergâh ki ne güzel.. Allah adı okunur
Bahçesi Yediveren Gülleri’yle dolmalı"
Ol vakit Derviş Yunus sekiz-on Mürid’le bir
Dönüp geldi köyüne, hele ki Elif Kız’a
Bu hasret ne hasrettir, kaç zamanlık hasrettir
Sarıldılar: "Ey Yunus! Hoşgeldin aramıza..!"
Koca Derviş Yunus’un bu gelişi hoş idi
Kutlu bir dergâh kurdu, hep yanacak çerağı
Ünü pek çok yayıldı, pek çok arttı müridi
Gayrı çağlar içinde her çağ Yunus’un Çağı..
5.0
100% (6)