Baykuşları, Bülbül Sayan Kullar VarŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kim bilir belki bir gün,
Baykuşa: ’’ Baykuş’’ Bülbüle de: ’’Bülbül’’ demesini öğreniriz... Kahır bana gideceğim yol oldu, Sanma bu gün bağımızda güller var. Hislerimiz, zulüm ile boğuldu, Boğazımda kirli kirli eller var. Bakıyorum kara bulut havada, Balık avlar dengesizlik kovada, Manda pişer iki kulplu tavada, Memlekette akıl almaz haller var. Dürüstlüğün adı kayıp arama, Haksızlıklar tuz basıyor yarama; Cahil diye ot konulmuş sırama, Bedenlerde iki büklüm beller var. Hayaline sakın hayal ekleme, Yağmur deyip bereketi bekleme, Yer kayarsa yüreğinden tekleme, Adım adım oyup giden seller var. Tarihime kapattılar gözümü, Saymadılar nice ata sözümü, Sevgidedir bu düğümün çözümü Gönüllerde parsel parsel çöller var. Güvenecek bir yanımız yok artık, Dikiş tutmaz, göbek açık don yırtık, Gel de şimdi bu sınavdan ak, pak çık, Ağzımızda hakk’ı bilmez diller var. Fazla sözün varmıdır ki gereği, Bak çadırda güve yemiş direği, Üç beş karga pay eylemiş böreği, Baykuşları, bülbül sayan kullar var. 07 Ağustos 2009 Mustafa Usta |