Sen Bil Ey Yarim!Yüreğin del’eyler yakar içimi Yangında yakışın sen bil ey yârim! Akrep doldu içim, sorma biçimi Biçimin, kakışın sen bil ey yârim! Söylenen kelamın hikmetin ersen Ferman mı, buyruk mu? Gerçeği görsen Hangi “söz nerede, nasılmış” dersen Ben miyim nakışın? sen bil ey yârim! Kanayan yaraya tuz mu basılır? Gönülde sancımız nice kesilir… Yürek ağladıkça surat asılır Gözümden akışın, sen bil ey yârim! Hayalde, mecalde, düşümde sensin Sumsuğu vurduğum döşümde sensin Yutkunup yediğim aşımda sensin Bağrıma çakışın sen bil ey yârim! Ormanda, tarlada, kırda bayırda Ovada, yaylada, bağda, çayırda Yağmurda, rahmette, şerde, hayırda Çiçekte kokuşun, sen bil ey yârim! Gönlüme sokuşun, sen bil ey yârim! 20 / 06 / 2009 Soma saat 14.15 İsmail Tıkıroğlu |
Gönülde sancımız nice kesilir…
Yürek ağladıkça surat asılır
Gözümden akışın, sen bil ey yârim!
Eminim biliyordur, bu şiiri okuyan kesinlikle bilir değerli şairim
kutluyorum bu güzel yüreği
selamlarımla