..OnİkiSiNDe..(...bir çıngırak sesiyle irkildi çocuk ...vız gelir dert,keder,hüzün ...herşey bir oyun ...sarmaşık hayatın içinde,bir devrim sanki yokluk..) __Nazım’ın deryasını süpürüyor bir gamzeli __tel örgüleriyle çevrilmiş,ateş parçası yüreği __mayışa/dursun bir yanda kan ağlayan şair __Nazım hiç görmezlikten gelir mi,dünya sirkini? Ya Rab! onikisinde,sarı saçlarım daha koyulaşmamışken buldum tutsaklığı koskoca cihan kandırabilir miydi beni? oyun olabilir miydi? daha onikisinde görünen, dar kalıba sığdırılmış bombaları? bir gösteri olarak kabul edebilir miydim? bir çocuk gözüyle müstehzi bakışları, aşk sanamazdım ki? daha küçücük ellerim,zeytin karası gözlerim bir bilsen dünya, seni ne kadar çok özledim.. açamıyorum gözlerimi,her yer karanlık bir Orhan Veli yok yanımda,paslı kulaklarım süklüm püklüm devrin ihanetlerine şahit gözlerim ben daha onikisindeyim seni bile tanımıyorum Aziz Nesin.. sarhoş hayallerim var iki, üç son kadehimde bitecek,tükenecek sanki nefesim sivriliğinden ödün vermiyor insanlar ben daha onikisindeyim daha özlem var içimde /biriktiremediğim çürümüş dudaklarım,morarıyor gözlerim bir yanım yarım/paramparça ne bir gece var ortada,ne bir şafak daha neler göreceğim hayat! Nedim’in derdini mi yükleneceğim? daha onikisinde uyutacaklar mı beni de? Ya Rab! dehlizlerine bir kulaçlık ömür biçti, senin can verdiğin,et parçaları düşünülmedi hiç beşikte sallanan bir hayat çektiler kürekleri,saldılar boylu boyunca bir deniz yangın yeri, bir deniz,her yer gri zeytin karası gözlerin,masmavi geleceği düşünmediler hayallerin onikisinde yeşereceğini ağarıyor dünya ve toplanıyor üzerime yağan yağmurlar çamuruna oynamak,kızıl rengi sabahlarda isyanı sessiz biriktirmek hücrelerde daha onikisinde susmak susturulmak bir oyunun eşiğinde ve kör olmak, daha onikisinde gözlerini yummak geleceğe (?) |
Sevgiyle...