Hayvanlar Âleminden a-b
a.
Sabahın ilk ışıklarıyla Sürüden ayrılmış garip bir ceylan Ürkek bakışlarla çayıra çıkar Güzel mi güzel! Mağrur endamlarla dolanır Kara gözlerinde gök pırıltılar Saklasa da bellidir; Hoyrat ellerce hırpalanmış Ürkek sıçrayışlarında tereddüt, Tebessümü bile yaralı.. Yine de alımlı mı alımlı! Ve zavallı süzülüşünde gurur Belli ki bilmiyor etrafta neler var? Önceden hiç görünmeyen çakallar Fırsattır diye pervasızca; Ne güzellik, ne merhamet Mide telaşı, kolay lokma iştahıyla Ağızlarından salyalar saçarak Etrafını sararlar.. b. Yay gibi gergin bedeni, İpek gibi yumuşak ve pırıl pırıl teni Yeri incitmeden sert basan adımlarla Şöyle keyiflice dolanan bir puma; İskender’in kılıcı kadar keskin, Herkül’ün yumruğunca kuvvetlidir Görünmeyen pençeleri! Gök pırıltılarla yanar kara gözleri Gençliğinin verdiği hırsla Kendinden emin ve meydan okuyarak Ava çıkar; ne bulsa avlayacak! Gözüne kestirdiği bir antilop peşinde İştahla iner çayıra Şöyle bir dolanır.. Tut ki boş vermiş tedbirlere! Derken bir bizon sürüsünün Ortasında kalakalır.. Kızgınlıktan gözü dönmüş yüzlerce öküz; Çevirip boynuzlarını hışımla, Dört bir yandan saldırır O güçlü ve keskin pençeler, Kaç boynuza dayanır! Hangi biriyle uğraşacak Hırçın ve mağrur puma Bir boynuz, bir boynuz daha.. Derler ki: “Ava giden avlanır” |
Kutlarım