BURASI
eflatuna çalan geceden sıyrılan
sabahın ilk ışıklarına saldım düşlerimi sokak lambalarının titrek ışıkları altında bir seni düşünür bir de sana varmak için bütün labirentleri amansızca zorlayan karanlık,kuytu köşelerde kalmış düşlerimi burası;güneşin ışıklarını paylaştığı kördüğüm örtüleri bir kenara çektiği DOĞU’nun en doğusu... utangaç bir gelin gibi süzülürken güneş bir katil gibi kan kırmızısına bularken kara bulutları bütün benliğimle seyrederken şehrin geceden kalma hüzünlü ışıklarını seni saldığım düşlerde düşlüyorum eyy!düşler ülkesinin masalsı perisi; sana uyanmak varken sensizliğin lüzumu yok inan bitimsiz bir hikayedir gerisi burası karlardan örülü bir bataklık battıkça batıyorum yanıbaşımdaki beyaz çamura ne zaman yıldızlara uzanmaya kalksam dizlerimden tutup çekiyor beni dipsiz kuyulara salıyor acımasız şehir bu kardan bataklığa inat ellerimden tut tut ki yıldızlara uzanayım sevinçle uzanayım ki varlığı hissedeyim seninle |
buradaki nida çok hoş..
varlığını her daim hissedeyim nefesimde..
eLLerine sağLık..