Senin İçin Öldüm Gülüm
"Ölmek son değildir gülüm,
Ölüm; kavuşmaktır sevdaya. Ve yüreginle gurur duy ki; Bedenini korkmadan ölüme Senin için seren bir sevdaya sahip. " Bir akşam vakti, Gözlerine yıldızlarla düşüp Yüreğini " yüreğimle " yıkayacaktım. Her gülüşünde, Gözlerinde yeniden açan baharlara, Delicesine gözlerimle sarılacaktım. Geldiğimde, Yangınlar içinde gördüm yüreğini Alevleri kuşanıp gözlerine, Kibritsiz tutuşturmuşsun denizlerini. Ölümü kazıyıp kirpiklerine, Kuru toprakla kavuşturmuşsun Vuslat yolcusu dizlerini. Gözlerini alevle avuçlarıma düşmüşken Kirpiklerim kuru kalır mı sanıyorsun ? Gidişini bin hançer diye Yüreğime delicesine sürmüşken Bedenim yaşar mi sanıyorsun ? Vurma hançeri yüreğime, Akıtma yüreğini ellerime. Senin yerine, Ben diz çökeyim Azrail`in gölgesine. Senin yerine, Ben göçeyim ateşin sinesine. Bir tek söz söylemeden sus ne olur. Bir günahına bedenimi serecek kadar Bir acına yüreğimi közleyecek kadar Seviyordum seni. Yüreğimi " yüreğine " emanet edip Darağacındaki urganlarını Senin saçların bilip Senin yerine, Gülümseyerek ben ölmeliyim gülüm. Ve bir gün gelirsen yanıma, Yeni açmış kır çiceklerini ser üzerime. Dokunmak istersen toprağıma, Yüreğinle dokun üşüyen tenime. Sorma ne olur neden gittin diye, Bir nefeslik ömrüm vardı; Cennet kokulu sevdana yüreğimi adayıp Senin için öldüm be gülüm. 03 Haziran 2006 14.45 İsmail Sarıgene |
Kutlarım