Geç Kalma Anne
Bir bahar sabahı beni de al yanına anne.
Yalnızlığımı içimde bıçaklamaktan, Karanlığı gözyaşlarımla yıkamaktan yoruldum anne... Ne zaman aşka dayasam sırtımı, Zamana yenilerek doğruluyorum düştüğüm yerden. Ne zaman mutluluğa uzatsam avuçlarımı, Yalnızlığa kalansız bölünüyorum yüreğimin en derinden... Bir ikindi vakti beni de götür uzaklara.. Islak kirpiklerimi güneşte kurutmaktan, Ellerimle öldürdüğüm yüreğimi unutmaktan sıkıldım anne. Gidenlerin ardından hatıralarda tozlanmak, Tam sevdim derken bir veda cümlesiyle bıçaklanmak, Çok zor be anne.. Oysa hayattan çok şey istemedim ben... Sadece bir avuç sevgi dilemiştim.. Sadece bir avuç... Artık yalnızlığa direnecek gücüm yok bu bedende. Sadece son nefeste söylenecek öznesiz birkaç cümle duruyor Boğazımın en yangın yerinde.. Artık acıları tek başıma omuzlamaktan, Her nefes sonrası yalnızlığa kafa tutmaktan yoruldum... “ Yarım cümlelik “ mutluluklarda yer almaktan, “ En iyisine sen layıksın “ cümleleriyle avutulmaktan bıktım anne... Ne olur gel anne.... Aşktan sınır dışı edilmişken, Her yürekten bin sürgün yemişken Bari sen al yanına anne bwni... Çınar ağacının gölgesinde Babamla uzandığınız yere beni de al anne.. Ve anne elini çabuk tut... İntiharı şakağıma dayamadan Birkaç kelimelik vedayı sevgilinin ayak uçlarına fırlatmadan Bu gece gel anne... Sabaha kalma sakın... 15 Nisan 2007 17.55 İsmail Sarıgene |
Ama anneye yazılmışsa kötü demeye dilim varmaz.