ESKİ SENİ YAŞARIM PARİS CADDELERİNDE
Tutku tadında kırmızı bir gülümsemeydin sen,
Belli belirsiz buğulu bir resmin koynunda, İhanetleri severdin tuz kadar, Sevdaya yer yoktu senin oyununda, Tükenmeye yüz tutunca azar azar, Hemen kaçardın yüreğinin sınınrlarının dışına, Paristeyim bugün, Kokun sinmiş sokaklara, İçime çekiyorum seni, Ve adımlarım denk geliyor silik adımlarına, Kapatıyorum gözlerimi, Düğünümüzde çektirdiğin gelinlikli fotoğrafın, Gerçekliğini hissettirerek süslüyor hayallerimi, Sonra merdiven altı sevişmelerimiz, Düşüyor aklıma vuslatsız bir gece vakti, Köpeğimize sarılıp fotoğraf çektirmiştin bana, Yüzündeki tebessüm senin gibi rengarenkti. Gökyüzüne bakmışsın ben yokken, Sanki bir çocuk silueti belirmiş yanında, Şen kahkahalarını duyuyorum çocukların, Ellerinde kocaman bir uçurtma, Sen özgür olmak istiyorsun kendince, Onlara özlem dolu baktıkça, Ben seni izliyorum uzaktan, Ne kadar tutku dolusun. Sanki dudaklarıma bir öpücük bırakıyorsun. Çimenlerin üstünde düşmüşken çocukluğum, Dudaklarımda dudaklarının ateşini, İçimde terkedip gidişini hisseddiyorum. Pariste bir sabah sensizliğe gözlerimi açıyorum Sokak sokak seni arıyorum nedense, Champ elysées caddesinde birden duruyorum. En çok buraya sinmiş kokun, Tebessümlerin yapışmış, Bir dükkanın duvarlarına, Sensizliğimi alıyorum yanıma, Eyfel kulesinin önünde, Takıyorum hüzünbaz tebessümlerimi, Sarılıyorum sana, Bu anı bir fotoğrafla ölümsüzleştirmeli, Eyfelin tepesindeyim şimdi, Bir teleskop duruyor köşede, Kadınım, çok oldu seni görmeyeli, Özlemişim hani içten içe, Dayıyorum gözümü birini kapatıp, En parlak olanı sendin gökyüzünde, Seni izliyorum, Buruk bir gülümseme beliriyor yüzümde, Pariste sensiz bir sabah, Değirmenleri alıyorum ardıma, İçimde sevdanın amansız acısı, Üstüm başım dağınık, Elimde ince patates kızartması, Gülümsüyorum kimsesizliğime, Sensizliğim yanımdan hiç ayrılmıyor, Sen diye çekiyorken nefesimle içime, Artık dönme vakti geldi memlekete, Seni Pariste yaşadım, Memleketimde yaşamak zamanı seni, Buram buram kekik kokulu dağlarında, Köy görmemiş kadınların meraklı bakışlarında, Sonra sarılmalıyım sana, Öyle bir sarılmalıyım ki, özleminden yanmalısın. Sevdam titretmeli seni, sen kıpır kıpır, Bir horon gibi, bir halay gibi, Gelmelisin bana bunca zaman sonra, Beklemelerimi anlayamazsın bilirim. Acılarımı anlayamasın, kaçarsın. Ve ben yine de kıskanırım seni, Hangi şehire gitsen benden uzak, O şehirde bulurum seni, Bakışlarında tutku gizlenir, Ben seni yaşarım memleketimde, Elleri nasırlı bir köylünün sevgisiyle, Severim seni, dokunurum beyaz tenine, Vakit geçmek bilmedi Pariste, Akması yoktu sen olmasan zamanın, Kadınım ben sana geldim. İhanetin sürmesini sürmüşsün gözlerine, Hoş geldin demeyecek misin? Ben seni yaşadım bak cavır ellerinde, Demek susuyorsun öyle mi? O zaman hoşça kal, hadi sana güle güle... Git var sen sarıl ihanetlerine. Ben eski seni ararım, Eski seni yaşarım Paris caddelerinde, Bana bu da yeter kadınım. Ya sen ne yapacaksın? BAKİ EVKARALI |
Seni Pariste yaşadım,
Memleketimde yaşamak zamanı seni,
Buram buram kekik kokulu dağlarında,
Köy görmemiş kadınların meraklı bakışlarında,
Sonra sarılmalıyım sana,
Öyle bir sarılmalıyım ki, özleminden yanmalısın.
Sevdam titretmeli seni, sen kıpır kıpır,
Bir horon gibi, bir halay gibi,
Gelmelisin bana bunca zaman sonra,
Beklemelerimi anlayamazsın bilirim.
Acılarımı anlayamasın, kaçarsın.
Ve ben yine de kıskanırım seni,
Hangi şehire gitsen benden uzak,
O şehirde bulurum seni,
Bakışlarında tutku gizlenir,
Ben seni yaşarım memleketimde,
Elleri nasırlı bir köylünün sevgisiyle,
Severim seni, dokunurum beyaz tenine,
Vakit geçmek bilmedi Pariste,
Akması yoktu sen olmasan zamanın,
Kadınım ben sana geldim.
İhanetin sürmesini sürmüşsün gözlerine,
Hoş geldin demeyecek misin?
Ben seni yaşadım bak cavır ellerinde,
Demek susuyorsun öyle mi?
O zaman hoşça kal, hadi sana güle güle...
Git var sen sarıl ihanetlerine.
Ben eski seni ararım,
Eski seni yaşarım Paris caddelerinde,
Bana bu da yeter kadınım.
Ya sen ne yapacaksın?
Şiirinizde bir sisli akşamın derin duygu sağanağı içinde kaldım.
Buram burak kekik kokulu aşkın özlemsel dizeleriydi anadolunun bağında yaşanası bir sevda seli.
Ben kutladım bir aşkın güzel yüreğinin sesi.......... ni.......
Yorumlayan sesi de kutlarım.
Ne duygu sağanağıydı ya böyle.
Esmiş yüreğinin sesi.
Hüzzam kokmuş gönül selin.... Ne demeli ki daha.