OLMUYOR HAYAT OLMUYOR
Katil bir çarkın içinde,
Nasıl kaybolursa kaybolsun bu kurşun Her seferinde, Hep aynı yerden Ve hep aynı vurgun… Çember daraldıkça gördüğüm nakış, Çirkeflere daldırılmışta, Alnıma öyle yazılmış. Yanlıştır sadece yanlışları konuşmak Sadece yanlışlar konuşuluyor bu şehirde, Ama yığınla yanlış bir tane doğruyu götüremiyor. Ben ise kendimle kaybettiğim savaşı Aşağıdaki anlamsız suallere bırakıyorum: Çare ne? Çaresizlik ne demek? Hani karanlık gecelerin sabahı yakındı? Hani her inişin bir de çıkışı vardı? Kum saatini ters çevirmek, zamanı geri getirmiyor. Çürümüş yapraklara hasret bu toprak, Rüzgârın sesini dinlemekte. Kitapların pusulası hep kendini gösteriyor Hasta ibreler, yalancı göstergelere aşina Mürekkebin yerine şiirde gözyaşı, Hayatın bütün renkleri leke Bütün notaları gürültü Yaşanmamış haksızlıkların kahkahalarını duymaktayım. Harfler sözcükleri oluşturmaktan muzdarip Sevdalar, ayrılıkların kıskacında Masumiyetin ırmakları oluk oluk kezzap akıyor Ve içinde tarif edemediğim duyguyu Saplıyor beynime Buğu tutmuş camlarda hissediyorum hayalini Sana gitmek istiyorum. Seni istiyorum. Bir bakmışım, Yokluğun varlığındayım… Yırtık elbiselerden kocaman binalara, Sıcak bir gülüşten soğuk bir kavgaya Hayat bu değil, bu hayatın ta kendisi. Acılarım en yabancı dile çevriliyor mısralarla En çılgın çığlıklar dağılıyor yüzümde Havsalamda sallanıyor azar boncukları Parçalar yeni bütünlere parçalanıyor… Olmuyor hayat olmuyor Yapamıyorsun! Yaşatamıyorsun beni… Sende ölüyorsun benimle. Fatih Canavaroğlu |