IŞIKSIZ GECE
Sokul koynuma,
Öldür aramızdaki boşluğu. Etin yakarcasına değsin vücuduma Soluğun kazınsın göz çukurlarıma… Hırçın geceyi boğ ellerinle Saçlarımı çöz, dağıt omzuma.. Yüzümdeki karanlığı örtercesine Sarıl bana… Çıkart üzerindeki yükünü Benliğini soyunup gir koynuma Bu uzun geceyi bağışlamaz olsun Tanrılar Şimdiden bir kimlik seç Ve gün ağardığında Onu giy koynumda… Titrek ellerin gezsin vücudumda Ateşinden damlayan terlerin Söndürsün karanlığını bedenimin Işıksız geceyi aydınlat bana Tenim yansın, Dalgınlığım aydınlatsın Kararmış pencereyi.. Bir hiç içinde var olalım birlikte Acılarımı, yaralarımı tut ellerinle Ve sonra gözlerini kapatıp O yanık ten kokusunun içinde Dağınıklığı görmezden gelip Adressiz yüzümde buluşsun dudakların… Uzun bir sessizlik anlatsın sana Korku çığlıklarımı… Ve sen bedenime değdiğin bu gece Suskunluğun farkına varamadan Ölüme uğurla beni sessizce.. Gün ağardığında Yolcu et beni sessizliğe… Sakınılmış kelimeleri söylemene ramak kala Koynunda yatan bu bedeni Teslim et sensiz ebediyete… |