gecesini boşa harcayan adam...
Küçük bir kasabadadır şimdi
Susamıştır Uykusundan uyanmıştır Sağına soluna dönüp dururken uykusu da kaçmıştır Kalkıp bir sigara yakmıştır Kirli sakallarında gezmiştir elleri Perdeyi ucundan çekip açmıştır Sokaklarda kimseleri göremeyip Biraz ürkmüştür belki Ve kapısına bakmıştır Kim bilir kaç zamandır çalmayan Sonra karanlık odasında Gözleri karanlığa daha da alıştığından Sessiz eşyalara dönüp bakmıştır Düşünmüştür geçen yılları Bir şeyler karalamak gelmiştir içinden Kağıt kalem hazırlamıştır Lakin ne yazacağını düşünürken Bütün hevesi kaçmıştır Yazacak onlarca cümlenin arasından Şimdiki halini anlatacak bir tanesini bulamamıştır Dalgındır Uykusuzdur Yalnızdır Eski dostlarını hatırlamıştır Dost sandığı adamları Kimi para uğruna başka yollara giren Kimi ucuz sevdalara boyun eğen Şimdi ihtimal hepsi kaybeden eski dostlarını hatırlamıştır Sonra yine o kadın gelmiştir aklına Çekip gideli yıllar olmuştur Fakat o gözleri yine de çıkaramamıştır aklından Belki şimdi çocuğu bile vardır Belki de … Belkisi yoktur Faydası yoktur zira Şimdi herkesten uzakta Küçük bir kasabadadır Gece yarısıdır Yıldızlar görünmez puslu camlarda Pencereler soğuktur Buğulu camlara adını yazar Ağlamak gelir içinden nedensiz Susar Zaten konuşacak kimsesi de yoktur İçindeki buzlar yavaşça erimeye başlar Yalnız olduğunu anladığı zamandır gece yarısı Gece yarısı bambaşka biri olur Şimdi yavaşça yerinden kalkmıştır Dışarı çıkar Hava serinlemiştir Ellerini cebine atar Hızlıca yürümeye başlar Arkasında biri varmış gibi Sonra bir şarkı söylemeye başlar Uzun zamandır unuttuğu bir şarkı Hoşuna gider söylemek Bir ara koşmaya başlar Sonra durur aniden Ve evine gider Korkmuştur Gecelerde kendisini bulduğuna inansa da Korkutur onu gecelerin yalnızlığı Gidip yatar yatağına Işıkları söndürmemiştir Yorganının altında Küçük bir çocukken annesinin masalını beklerken Beklediği gibi beklemektedir Uykusu yoktur Neyi beklediğini de bilmemektedir Annesini hala çok özlemektedir Ağlamaya başlar Kimseye anlatacak bir hikayesi yoktur belki Fakat yaşamak onu da çok yorar Bildiği herkesi unutur Unuttuklarını yaşamaya başlar Kalemini alır eline Ve kırıp yere atar Yazmanın da faydası yoktur artık Kaderin yazdığına bakar Hayallerinden ne kadar da başkadır Kaderin daha kaç gece yalnızlık yazacağını bilmez Kaderi onun yüzüne Onun yüzü aynaya gülmez Küçük bir kasabadadır şimdi Uykusundan uyanmıştır Kim bilir kaç gecesini Böyle boşa harcamıştır… |