SENSİZ...
Yürüyorum,
Yüreğimde aşkım. Yürüyorum, Beraber yürüdüğümüz yollardan geçiyorum, Sensiz… Seni arayan ellerimi cebime sokuyorum, Onları biraz olsun zapt edebilmek için. Gözlerim de seni arıyor, Ama onları kapatamıyorum. Zavallı gözlerim, Hüzünlü bakıyorlar etrafa seni göremediklerinden. Üstüm başım hasret kokuyor buram buram, Bedenim bir uzvubu eksik kalmış gibi, Bocalıyor yürürken. Tökezliyor ayaklarım, Birbirine dolanıyor bacaklarım, Toparlayamıyor vücudum kendini sensiz. Zavallı ben, Teselli edemiyorum onları. Zaten sakat ruhum, bu sakat bedeni çoktan kabul etmiş... Bir yere giriyorum, oturuyorum. Senin yerin boş… Ne yiyeceksin diye sorasım geliyor, Soramıyorum. Sonra bir şeyler yiyorum, Sen gelene kadar yaşayabilmek için. Sürekli tuzluyorum yemeği, Ancak sonra anlıyorum, Yemeğin tuzunda hiçbir eksik yok. Sorun bu yemeğin sensiz olması… Sonra sigaramı içiyorum sensiz, Sensiz oturduğum gibi sensiz kalkıyorum. Yürüyorum eve doğru, Sensiz yatağıma girmek için. Uyumalıyım, Sensiz bir gece geçirmemek için. Ama ben sensiz uyumakta istemiyorum ki… Yine de uyuyorum, Zamanın çabuk geçmesi için, Bir gün daha geçti diyebilmek için, Kavuşacağımız güne bir gün daha yaklaşabilmek için… Uyuyorum, Sensiz bir güne daha başlamak için… A.AHMET ŞENGÜL 10.07.09 |