Babam
Çocuktun;
Süt yoksa bir tas su ile yetinen Beş yaşında ayakları çıplak Yürek işçiliği değildi yapılan Çocuktun boyundan büyük Sürülere çobanlık yapan Ya sen’i ? Seni kimler avuttu babam? Birden bire büyüdün Birdenbire sildin okulu Ekmek lazım aş lazım dedi analık Yaşamak için… Senin hayatın yok muydu babam? Elinde azığın Bütün güne bir yumurta Bir bazlama Hangi öğüne sığardı? Hangi öğüne babam…? Sıcak Çukurova toprağı Yürümekten yorgun beden, Ayaklar yara ayaklar nasırlı Gece ıssız.. Gece türlü tehlike … Korku cesaret arası gözler Her it ulumasında faltaşı Sonrası, yenik bir uyku. Nasıl dayandın ,babam? İpek böceği gibi örülen hayat Çalış çalış çabala Dur diyen olmadı mı ? Nereye, nereye kadar dı Babam? Bir kadın sevdin belki Ağaran saçların çekilen çileler Yüzün tüm evrenin coğrafyası Sevdan bu kadar derin miydi, Neden anlatmadın, babam? Az okudun Çok gördün Çok gezmedin biliyorum Kelepçeledi hayat kavgası Bir yumuşak ekmek parasına Umut içinde umudu ararken Umutsuzluk içinde vuruldun Jale KESKİN//iskenderun Bütün babalar köklü yıllanmış birer çınar ağacı .Bizi koruyan kollayan düştüğümüzde ellerimizden tutup kaldıran…Ya şimdi neden ona hastalığı yakıştıramıyorum neden derinden etkiliyor onun çaresiz ve solgun yüzü….Neden artık baktıkça kendimi ondan daha güçsüz hissediyorum. |
babaları baba tutar
annelerin hakkı ödenmezde babalarınkide ödenmez sagol şaire yüregin dert görmesin