USLANBAÇ
iki güne bir gelen baba kokusunun boşluğunda
yarımşar sevgilerin aydınlattığı odama kapatıp bedenimi kaçırmıştım ruhumu ellerine tek niyetim seni bari adam akıllı sevebilmekti bana bir damlacık vermedin de ellere verdin bütün yüreğini adına diktiğim fidan bir gül vermiş ama su versem almaz dokunsam küser mehmedi varmış da güzeli yokmuş ondan böyleymiş; dün kulağıma söyledi neye yarar ki kaldırımlar üstünden sen geçmiyceksen eğer, yıkılsın isminin bulunmadığı cümleler devrilsin ve hep devrik kalsın öylesine güneş bile vurmuyor yüzüme en çok güzellere doğarken şimdi utanıyormuş bu dağınık halimden olsun benim yağmurum var derken dün camımı tıklattı son kez. kış gelmiş de göçüyormuş, baharın yine uğrarmış; söz verdi. hiç olmazsa kuşlar ötüyor uzak dallarda. geçen ay; senin düğünün olduğu günden beri saçımı yoluyorum boş kaldıkça, duvarlara resim yapıyorum kızılımsı bi de yeni oyun buldum; ağlamadan iki büklüm oturmaca göbek adıyla uslanbaç bunlarla avunuyorum zaman tüketiyorum bahara şimdi git; kardelenler gibi kafamı çıkarırım kardan şimdi git.......... |