KARINCA İKLİMLERİ
siz ki
hınzır başı harap başı hoyrat başı tetik başı bilumum başların zulasında palazlanıp birbirine en uzak mesafedeki iki zakkum arasını arşınlarken biz sizin aheste bizimse alesta bildiğimiz limanlardan ayakları kırık umut küheylan’ları yükledik mavi düşkünü teknelerin ıssız güvertelerine küffar temaşalarınıza cüzzamlı şiirlerimizin derinliğinden seslendik hep tenhası sıcacık bir sedirden de haykırabilirdik oysa karınca iklimlerimizin harından maharetli bir ahşabın tatlı diline dönüşen kemanın la sesinden belki ve bu bab’a kadar celladını şaşkınlığa düşüren hikayatımızdan da bir şey anlamazsınız… belli velakin biz düşlerin en ayarsızında seyrederiz kendimizi ve biliriz… zordur kahırlı cümlelerin soluğunda üşümek AHMET ARIK 29 Mayıs 2009 Memleketim |
güzel bir çalışma okudum kaleminizden...