eyşanAk gerdanlık, hazzı arşı tadında Kaybına eş değer bir matemi yok. Geceye sinen bir sülün sessizliği; Yarasa çığlığının yoluna Diker baykuşlar gözlerini, Kuduruk bir nehir taşar edepsiz Kaldırır şalvarını atar nimete El avuç açtırmaz, kudreti yalar gider Şuncacık insanların kaderinde Sürünerek pullarını döker yılanlar Bir mahşer kalabalığı şimdi Akıbeti bilinmeyen yalanlar… Bir çengi tutulur köy meydanına, Bir alaca karga meşin sesinde Serçeleri yakalar kanadından. Dolu döker gök ekinlere Sürgünleri katran kaplar Akar İnce Saz’ın demir büken suyu Yatağını kazar kefeni niyetine… Bir çengi her topuk vuruşuna köyü yıkar Ayrık otları biter gerdan çevirişine Şimdi âşıkların mızraplarını kırma zamanıdır Çığlıkların şavkı şerefine. Aklı yoksun Oyunu serkeşten viran Had-hudut tanımayan Gemini vurmuş zaman Söker ciğeri Yavan gelir! Çevirdikçe çengi göbeğini Soyunur ter Tane tane kan susar inci Dökülerek göze son geçişlere Leşe susayan çamura batar Boğar Boğar sesini alaca karga Bir yavru serçenin tüyü burnunda Ve çenginin Dudakları arasında davet Göbeğine kurulu yılan Ve dilindeki nağmede zehirle Şalvarı kabarık, Son taneyle tamamlanır Toprağa gerdanlık… ezgi ç. 04.07.2009 |
mükemmel dizeler
yüreginize saglık saygılar...