İntifadaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın NOT:
Şanlı ecdadımı ve efradını Îman şuuruyla, kıtalar arası koşanları İsimsiz kahramanları, aziz şehit ve gazileri Komutanları, askerleri ve halkın kendisini Rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.
Sükut ettiği sanıldığında, hıçkırarak ağlayandı
Yaz gülü, cılız bir gövdeyle taş duvara yaslanmış Yarım kalmış şiir gibi, sevgilinin gözünde mihmandı Yaz yağmurlarıyla, kır çiçekleri suya kandığında Özlem ve hasret dolu bekleyişler tüllendi Vefanın kirpikleri kıpırdadıkça Yangınlar, köze küllendi Issızlık, tenini okşayan alazdan kalma sancı Yanlış zamanlara verilen adresleri yazıyordu Yakındığımız hikayeler, düştüğü yerden dallandı Bilmezler ki, mazi kaç kavuşmaya rüya yordu Bilmezler mi, düş kuranlarda insandı Bakıldığında, başında tacı olanlara En çok, onlar yalanlara aldandı Elinde şems, bir siluet Göğün karanlıklarını, ışığa yokluyor Bin yıllık bir destana kundaklamış hayalini Kaçak akımlara karşı uyanık, nifak sokmuyor Öldü sandıkları bedi’ ruh, intifada Hilalin dudaklarında, kırmızı gül Oturmuş arşın gölgesinde Davudi bir edayla Kur’an okuyor Yemen sana dar(mı?) geldi Osman Abdullah Mansur(!) gibi müsteşrikler varken Siz, elinizde önünüzde olmayanla, savaştınız Siz kıtaları aşarak, hilale gökten yıldız taktınız Siz bayrak oldunuz da, bize arş-ı âlâdan baktınız Bir gecede doksan bin, birlikte hakka yürüyerek Ardınızda, uğruna can verilesi Vatan bıraktınız Söndürülmeye çalışılan güneşi Güçlendirip yeniden yaktınız Mehmet Sani Özel 03.07.2009 |
yüregine duyarliligina saglik, saygilar