Ömrümün vefalı yoldaşı!Yavaş yavaş içim kabarıyor Yüreğim sızlayarak feryadın kapısında inliyor Ruhum masum hilkatiyle halimin fakirliğine nazar ediyordu Ne vakit dilim sızıyı ansa Hafızamda kelimeler dirliğin girdabında olsa Kalbim hissiyatıyla inşirah sunmadan idrake kayıtsız kalsa Hasta sancısıyla yatan değil Vasıta araçlardan rengârenk heveslere mail Ölüm nefsimden feragat ederek, bağnazlığa kapılmak eğil Bir bak badireden fışkıranlara Dirliğinden vazgeçerek hıçkırıklara boğulanlara Aşkı serabın muhayyilesiyle anarak fetrette dağılan acıya Kime derdimi açsam hayıflanıyor Kimliğinden bihaber olarak ta nefsini alkışlıyor Emri bil maruf kayboluyor, fırsatlar için feragat kuruyor Kişiliğim dehlizlere mahcup Badireler uğrunda erittiğim zaman neye matuf Evvelden ahire uzanan serencam kimliğimde korunan tarih Artık gelme yanıma sâriyim Ruhumda nükseden kopmaya aldırış etmeyen acizim Yalnızlığımla kepazeyim, ıssız sokak indinde çok viraneyim Ey hissettiğim can sevgili Bilmem ki dirlikten yoksun ahvali kime haber vermeli Halin perişanlığına ne demeli, mübelliği kimliği öncelenmeli Ne adım ve ne de canım Gerek yok sevgiye hasret çeken sefil bir canım Ardımda bıraktıklarım, mahcubiyet içinde kalbimi yoklarım Mustafa CİLASUN |