Kastamonu
İşte son damlada düştü yere...
Kastamonu ıslak bir yalnızlığın içinde... Yüreklerde iz bırakır o ab-ı hayat, Silerken gözlerini Kastamonu gökyüzü açılır kanat kanat Yükselirken ezan sesleri binbir minareden, Namaza çağırır Kastamonu seni aniden Ciğerlerine dolarken toprağın sesi... Ruhunun can çekişmesini bitirir o ’Tekbir’ sesi Kastamonu’nun tarih nidalı medreseleri, Osmanlıdan kalma şebnemler taşır o kudsî... Deve Hanı’yla kucaklaşan türbeler... Camisinin kokusuyla bülbüller gülüşürler Tarihin Ilgaz’la birleşen kaderi... Kastamonu’nun ruhunun bedelidir herbiri Ilgaz’ın yamaçlarında hüzünlü ağaçlar... Gözlerinde yaş! Yağmurun ardından bakarlar, Şile bezinden esvap Kastamonu’nun yüreği Kalpleri titretendir o dikiş sesleri... Ey Kastamonu duy sesimi! Yağmur ab-ı hayattır, kendine yeter... Toprak fışkırır ki, seni candan sever... Bana ağla ki, gözlerinin yaşı, benim ab-ı hayatımı besler! Esra Mikail Erdoğan |
Yağmur ab-ı hayattır, kendine yeter...
Toprak fışkırır ki, seni candan sever...
Bana ağla ki, gözlerinin yaşı, benim ab-ı hayatımı besler!
Çok güzel bir memleket şiiriydi.
Sizi yürekten tebrik ediyorum.
Saygı ve selamlarımla.