temmuzda yandık biz
sivas diye bir ildi insanı insan bildi
pir geldi sultan geldi dil geldi uzak diyarlardan el geldi bir temmuz sıcagıydı sinsice ölüm geldi dillerde tekbir gönüllerde diken ALLAH diyen dillerde kin ALLAH diyen gönüllerde şeytan olmuşlardı nefislerine sultan yoktu onları şuursuzca tutan kinleri yutmuştu yüreklerini alıp çıkarmıştı şehrin orta yerinde daga hepisi birer hayvan hepisi birer sırtlan hepisi birer çiyan yapılan insanlık degil akıllara ziyan bir gaz bir kiprit bir ölümdü yanan temmuzun sıcagı deyil ama insanlar yakıyordu insanları zevkten naralar atıp salya saçıyorlardı sivasa sivas salya sivas ölüm sivas çıglıktı artık ozanlar yanıyordu sazlarıyla anılarıyla inançlarıyla yakmayacakmı yaradan yakanları yakmayacakmı yürekleri vicdanları yakmayacakmı varsa içlerinde biraz insanlık tohumu yakmayacakmı bir temmuz sabahı kendilerini |
Allah, din bu provakasyondan sorumlu değil elbet de.
Olayda pek çok soru var, belki bir gün tam olarak aydınlanır da kardeşi kardeşe kırdırmak kimin eseriymiş öğreniriz. Olay vahşice, canavarca.