UFUKTA AY YOKTUBüyümüştün yalnızlığın haddine dayandı boyun posun. Yokluğunda, elin hamur yoğrulmaz teknesinde karnın aç açık tahammülsüzlüğü çöker kan şerbeti çeker gider kamere. Senliğinde hata yapılmışsa sustuğun ve geride bıraktığın benlik hesap soracak birkaç gün düşüp gidecek kendi halinde. Baksana ufuktaki çizgiye sen ordamısın? şimdi çarpılıyor söz dinlemez laftan anlamaz. duyguların şu an ufka erişilmez Orada benliğin şeridi kıyılarından sızmaz. Çift kanatlı ölü anka kuşu. Dokunulmaz orada sonsuz senden habersiz petek gözlerine doluyor gözyaşın. Yakamozlardan akıyor. Ay halleri. dili olsa da konuşsa cemaller adını koyamadığım sükut. Yüz sürülmemiş düşler faili sessiz. oysa ki; sen ve O çalmıştınız olimpostan ateşi. Aslı’nı sorarsan Kerem eylerim. Yeri yurdu varmıdır göçebelerin bilinir mi? sarılıp sarmadan konaklanmadan zehir zakkum açlığında çatlatacak akıtacak gerisin geri. Hal mi bırakacak halden anlamayana haramdan arınsa bile helale eremeyen er/miş. muradının sabahın da diken batacak gülün tomurcuğuna kıpkırmızı. YUSUF ENGİN TEKİN |