bir avuç hüzünay dost; kimdi dün gelen? kapılarını çalıyor bak hüzün/bağbozumu gönlümün... ey yalnız ırkları toplayıp altına ışıldıyor istemesende gökyüzü üşümüş gülüm ayazda daha demincek sabah girmiş sürgüne, hani örtüsü? ey yalnız ırkları başıboş dünyaya kendinden uzağa salan tanrım bugünün yarını varmı daha? ay dost; kapıyı çalan kimdi, ne zaman geldi hüzün! bir avuç su al ağzını çalkala küfretme yalnızlığa zaten bir yudum su değilmiydik yarin boğazında mahzun çiçekler gibi saçlarımı avuçlayıp yolarken sana bir avuç su al hüznümden sen ağlama... keşke öpmeseydin giderken bıçağı dilinde saklama boşa bir avuç su al gözümden sen ağlama.. ey yalnız ırkları başıboş dünyaya kendinden uzağa salan tanrım; bugünün yarını varmı daha? |