..Gebe(Şehr_i Firari)..
anlatmaya başladığımdan beri hazan mevsimini
unutmaya yönelik dinleyişlerini farketmem uzun sürmedi inceden boyanmıştı,duruşunun göstermelik simgesi tuzaklar kurulu,mayın tarlasına atılmış yetmemiş satılmış ruhunun bende kalmadı bir mevsimi bir yelkovanı var saatin pıhtılaşmış zaman kargaşası içerisinde durmuyor gitmiyor geriye ve dönmüyor, ansızın gelip halimi sormuyor geçmiş zaman anlatmaya çalışıyorum şehr-i gizeminin sen olamayışını parkeli yollarında,küçük bir sahil kasabasında değildi ki yüreğim koca bir kentin,ufacık bir yüreğini bağışlaması ne kadar affedilebilirdi ki? utanmanın zihninde ağırlığını,kalbe gidecekken yarı yolda,bir kenara atmanın pişmanlığın yüzü-suyu hürmetini bile hesaba katmayışının bir aşk garantisi olmalıydı, şehr-i firar eylemenin.. döndürsem bile yüzümün diğer tarafını omuzlarımdan,kollarımı açmanın yok bir terazisi zerre kadar sınırı yok gördüğüm rüyaların bir kara bulut başımdayken soramam, nerede? kimlerlesin? gül öperken,kıskanmaları geçmişken uğur böceklerinin bir yosma,taşlarına oturmuşsa küfürlü,sokak ağzının, kirpiklerine kadar soyunmuşsa rengi gecenin bir anlamı olmalıydı seni sevmelerinin ve anlatmalarımı kendime sakladım suyu içer gibi,berrak ilkbahardan izin alır gelir,sonbahardan geçmiştir kuru bir yaprak can olsan da,cananın yeri tozlu toprak menekşe gözlerine,başka bir şehir bir pencere arkasından yazılmış yalancı bir şiir ve yalnızlığını kucağına alıp avutacak yeni bir aşk kışlarına gebe olacak... |
..Gebe(Şehr_i Firari)..
anlatmaya başladığımdan beri hazan mevsimini
unutmaya yönelik dinleyişlerini farketmem uzun sürmedi
inceden boyanmıştı,duruşunun göstermelik simgesi
tuzaklar kurulu,mayın tarlasına atılmış
yetmemiş
satılmış
ruhunun bende kalmadı bir mevsimi
bir yelkovanı var saatin
pıhtılaşmış zaman kargaşası içerisinde
durmuyor
gitmiyor geriye
ve dönmüyor, ansızın gelip halimi sormuyor geçmiş zaman
anlatmaya çalışıyorum şehr-i gizeminin sen olamayışını
parkeli yollarında,küçük bir sahil kasabasında değildi ki yüreğim
koca bir kentin,ufacık bir yüreğini bağışlaması ne kadar affedilebilirdi ki?
utanmanın zihninde ağırlığını,kalbe gidecekken yarı yolda,bir kenara atmanın
pişmanlığın yüzü-suyu hürmetini bile hesaba katmayışının
bir aşk garantisi olmalıydı,
şehr-i firar eylemenin..
döndürsem bile yüzümün diğer tarafını
omuzlarımdan,kollarımı açmanın
yok bir terazisi
zerre kadar sınırı yok gördüğüm rüyaların
bir kara bulut başımdayken
soramam,
nerede?
kimlerlesin?
gül öperken,kıskanmaları geçmişken uğur böceklerinin
bir yosma,taşlarına oturmuşsa küfürlü,sokak ağzının,
kirpiklerine kadar soyunmuşsa rengi gecenin
bir anlamı olmalıydı seni sevmelerinin
ve anlatmalarımı kendime sakladım
suyu içer gibi,berrak
ilkbahardan izin alır gelir,sonbahardan geçmiştir kuru bir yaprak
can olsan da,cananın yeri tozlu toprak
menekşe gözlerine,başka bir şehir
bir pencere arkasından yazılmış yalancı bir şiir
ve yalnızlığını kucağına alıp avutacak yeni bir aşk
kışlarına gebe olacak...
------------------------------------------
Sonra, nurtopu gibi bir aşk doğacak...
Tebrikler efendim...