MEVLÜT EMMİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın
Mevlüt emmi eşeğinin üstünde, Fotör şapka yere düştü ne deyim. Goca yusuf gucaklamış üst üste, Cümle alem bile şaştı ne deyim. Ömür tükenirken aldığı gamdı, Kaldığı yer iki gözlü bir damdı. Kırkbeş kilo nazikce bir adamdı, Mevlüt emmi geldi geçti ne deyim. Bahse girdi ikisini kaldırdı, Mevlüt emmi eşeğini aldırdı. Acısını yüreğine saldırdı, Goca yusuf aldı gaçtı ne deyim. Şaşkınlığın nidâsı var dilinde, İki eli kalakaldı belinde. Eve girdi fotör şapka elinde, Hava aba yaşlar döktü ne deyim. Çekti gitti eşeği yol boyunca, Samanlığa gapatıp da goyunca. Şaştı galdı emmisi de duyunca, Memet emmi geri saldı ne deyim. Pay pençe edip de dört yana salıp, Arada düşünüp geçmişe dalıp. Tatlı hatırayla mâzide kalıp, Hayâl ile düşe döndü ne deyim. Yıllar tükenirken su gibi aktı, Mektuplar gelirdi selâmı çoktu. Bilgisayar ne ki internet yoktu, Ağız tadı gışa döndü ne deyim. Boş yere anlatma git de yat diyor, Mâzide kalanı götür sat diyor. Mektubu boş ver de mesaj at diyor. İşte böyle daha size ne deyim. ..............................................Kardelen26 |
Oy oy kıyamam ya...
Bu kadar mı kibar, narin, güzel anlatılır bir hikaye...
Vallahi göresim geldi hani. Keşke orada olaydım dedim. Eşeğe bir de ben binerdim. Koca yusuf üçümüzü birden taşır mıydı:) Mevlüt emmiye üzüldüm ama, elinde bir eşek varmış onu da kaptırmış...
Ne güzel, samimi bir köy ortamı... Nedense o zorluklar içinde yaşayanların, her yönden çok daha sağlıklı olduklarını düşünürüm. Bazen ananemi düşünürüm... Kendinden yaşça büyük biriyle evlendirilip o toprak evde o üvey çocuklarla nasıl da yaşadı derim hep... Nekadar gönlü güzel insanlar var orada, nekadar hala çocuk kalabilen... Şimdi hepsi tek tek yitiyorlar, köy sessiz...B ir deli İbrahim var, deli ibram derler... O kaldı işte...O da hep anlatır eskileri, unutmaz hiç...
Çok güzeldi inanın. Öyle çok şey hissettirdi ki bana...
O güzel yüreğiniz hep huzur dolsun...
Hep sevgimle...