Tam Ben Gidecekkken
Tam Ben Gidecekken
Güneş... Yeldeğirmenleri Tepesinden, Usul, usul yuvasına sokulacağı yere, Usul, usul giderken… Kırmızı, sarı, turuncu renkler donata, donata... Dağların arkasını aşacağım, batacağım diye tutturmaz mı birden... Hay Allah... Bir de yaramaz mavi, sarı rengârenk bir bulut belirmez mi ansızın arkadan... Bi görsen yerler gökler cennet bahçesi gibi oldu pamuk şekeri... Sanki allı pullu... Biraz daha durayım, Bu güzelliklere bakayım edeyim derken, Şu muhteşem batışı her günkü gibi… Saniyesi saniyesine içime doldurayım, Gözlerime hapsedip, Bir göreyim teknelerin yelkenleri kararana dek derken... Onu göreceğim, bunu seyredeceğim derken... Takılmışım kalmışım her günkü gibi... Bir baktım elim elinde... Hafif terliyor heyecandan, korkudan... Terler bastı ikimizi de şıpır, şıpır; ter alnımızda, her yerimizde... Kulaklarımız kızardı, yanaklarımız al, al oldu; Gideceğim diye tutturdum ya... Birbirimize bakmaktan korktuğumuz için... Bakakaldık denizin derinleşen mavisine... Sen giderim diye korkarken, Ben ya elimi bırakırsın diye telaşlanırken... Batıverdi güneş, Yuvasına dağların arkasına gidiverdi... Deniz lacivert bir ürperti oldu, bir de hafif yel başladı... Bırakmadın elimi… Eh gidemedim ben de... Bir de doğuşu var güneşin diye düşünüp, Baktık beraberce, Takıldık kaldık öylece... El ele, göz göze... Bırakıverdik öylece yere kendimizi... Gök yüzümüzde... Dudakların sıcaklığında... Kalakaldık koyun koyuna... Değirmenler Tepesi’nde... Nayil Kabak |
Selamlar,sevgiler.