Bir Masal gibi Yaşamak
Bir Masal Gibi Yaşamak
Gecenin karanlığını yararak ilerleyen bir kara tren bu, Hızla ve gürleyerek gidiyor adeta hayata meydan okurcasına, O an bir bebek dünyaya gelmekte ve adını Umut koyarlar, Bebeğin ağlayışı dünyanın sesine karışıverir ve minik bedeni hızla gelişmeye başlar, O sırada bir ihtiyar yüksek ateş şikayetiyle tedavi altına alınır ve kanserli bir bedenle tanışıverir bir anda.. Hasta yakınları hüzünleniverir ve birden yığılır içlerinden biri, Temizlik görevlisi hijyen sağlamakta ve üç kuruş için sağlığını riske etmektedir, Bu kadıncağız, küçük kızı Sümeyye’nin eğitim masraflarını çıkarmak, ‘’kızım okusun da adam olsun’’ demek için vermektedir bu mücadelesini, Yeni doğmuş bebeğin babası koşarak gelir ve sevinç çığlıkları atar nefesi yettiğince… Birden ışıklar sönüverir ve karanlık geceyi ay dede kaplar,beyaz sakallı,parlayan dede tüm zarafetini bizlere sunuverir… Hastane teknisyeni Kazım usta oturduğu masada uyuklamaya başlar ve birden yağan yağmurun gök gürültüsü sesiyle kesiliverir uykusu… Rüyasında gördüğü iki sevgiliyi camın kenarına yaslandığında yağmurun altında deliler gibi seviştiklerini, hayatın tadını çıkardıklarını görüverir, Tren hala ilerlemekte, gecenin puslu karanlığında gürleyerek, evlerin,çayırların arasından hızla geçmektedir, Yolcuların içi geçmiş, kimi horlamakta,kimileriyse uyku sersemliğiyle boğuşmaktadır, Hastane servisindeki televizyon açılıverir ve gece haberlerinde gelişen ülke olayları gündeme oturur, Tren gürüldemeye devam etmekte,karanlığı hızla yarmaktadır, Ambulans, siren sesiyle karışan insan çığlıklarıyla acil servise girer ve yangın sonucu zehirlenen insanları getirmeye başlar, Felaket haberini alan yakınları telaşla hastaneye akın eder, Umudunu koruyan yakınlarından biri ellerini açıp dua eder ve diğerlerini teselli ederek sakinleştirmeye çalışır, O sırada cami imamı ezan okumaya başlar ve bazı insanlar safları doldurur bir anda, Günün yorgunluğuyla içi geçen bazı üniversite öğrencileri kahve yudumlamakta ve çalışmalarına hızla devam etmektedir, İşte benimki de böyle bir dünyada gerçekleşen olaylar arasında süregelen yaşam yolculuğudur… 05.06.2009 Gazi Üniversitesi Ergin GENÇER |
yazı bölümünde olması gerekiyordu...