BALKONSUZ ŞİİRLERİM
Şair Dostlarıma;
Bugün ayın kaçı? Saatine dahi değil, dakikasına belki ve saniyeleri içinde ömürdeyim dediğim anlarda bugün Köyüm Çeltek’in yolundayım.. O muhip ve munis insanlarımın damarımdaki kan kadar sıcak sohbetlerinin tadını almaya ve gönül kapılarını çalmaya gidiyorum.. Belki biraz internet denilen vasıtanın beyan eyleyeceği şiirlerime ara vereceğim ve Beyşehir Gölü’nün Karabatak’larının suya dalış seanslarını, Gedikli yahut da Karayaka keçilerinin çalılara nasıl sırnaştıklarını seyredeceğim ve profil çekimlerini başarmaya çalışacağım. ..Ve daha nice enstantaneler ile Başkent’e döndüğümde elimde mutlaka iyi malzemeler olacak ve onları hissi soframızda birlikte aşıklayacağız.. Selâm ve dualarımla size bugün iki şiir sunuyorum.. Birincisi köyümün Halet-i Ruhiyesi, ikincisi de Balkonsuz Şiirlerim. Saygılarımla Bekir Yalçırkaya 1- ÇELTEK AKLIMA DÜŞTÜ -Orada ne köylü var görülesi.. Bu yıl köyde üç ay kaldım, gene de Sen işin ardını bildir Kadıbey Fethi’yi görmedim geçen sene de Yerini yurdunu bildir Kadıbey Beş kardeşin Şükrü kalmış geride Rabbim! Geç kazılsın onun yeri de Tunç Hasan ne işler köyden beride Hiç Tavşan vurdu mu bildir Kadıbey Kâmil olan bir dostunu dövdü mü Hurşit Ağam kuşlarını övdü mü Tahsin yine taşa kızıp sövdü mü Hiç küfrü durdu mu bildir Kadıbey Ecel gelip gitmiş Yahya Dayı’ya Kısmet kesilmezse girmez sayıya Avara Ramazan okey beyi ya Masayı kurdu mu bildir Kadıbey Çok çay içtik Ay soyadlı Ali’den Akıl ölçtük bir Veli’nin Veli’den Darılmasın Eyüp, bir Cin deliden Kirişi kırdı mı bildir Kadıbey Kimler Hakkı’m için harçlık yolunda Ne var Yörük Mehmedi’nin kolunda Büyük Ekrem Kâzım Bey’in Sol’unda Sosyal bağırdı mı bildir Kadıbey Saitoğlu Mustafa’ya: “Çay getir! Ahmet, Durmuş kimler varsa say getir! Bizimkine çeyrek limon koy getir!” Diye çağırdı mı bildir Kadıbey Kovcuların önü Hacı olmasın Yılmaz’ların sonu acı olmasın Cemal’imle Halil çok geç kalmasın Bak, köye vardı mı, bildir Kadıbey Tatlı Ekrem tüm garezin bana mı Sol böğrümden hep belledin anamı Hurşit Mansur, Nevzat Behlül Danâ mı Sin, kurban verdi mi bildir Kadıbey Macuroğlu Mevlüd’üm kâr etti mi Yoksa başına dert alıp gitti mi Muhtar Yaşar’ın lojmanı bitti mi Kilimi serdi mi bildir Kadıbey Haşim’in sırası Nuri’de imiş Ekim’den bir evlek beride imiş Ramazan’ın günü geride imiş Hayratı derdi mi bildir Kadıbey Ne diyorsun bu işlere Kadıbey Şakasız olur mu köyün tadı bey Kara Mehmed’in Ali’nin adı bey Beyliğe erdi mi bildir Kadıbey Koca Ahmet bir çatının üstünde Kara Kadir Hakk katının üstünde Kadir bilmez bir kötünün üstünde Kitabı dürdü mü bildir Kadıbey Cafer’le Adem’i yazmadık daha Hakikat ilmine biçilmez paha Hayrettin Murad’la varıp Allah’a Meşk yüzü sürdü mü bildir Kadıbey Adıgüzel’i ağlatan kıl kısbet Bir yüzde Eşref’sin bir yüzde İsmet Kuşcu Ali, Kadir Dayı’ya nisbet Düzene girdi mi bildir Kadıbey Ramazan, Kemal Ağa’nın peşine Düşmüş muzipliğe, başka işi ne Halis, Hurşit Ağa’mızın başına Beş çorap ördü mü bildir Kadıbey İki Bekir orda, bir Bekir burada Fazlı, Rüştü, Şakir dağılmış yurda Üç Mevlüt’ten, Tunç’un önünde dur da Sor, bizi gördü mü bildir Kadıbey Böyle yazdık eski nesil faslını Yazarız bir gün de gençlik neslini Şiirimden okuyanlar aslını Bir hayra yordu mu bildir Kadıbey.. 2- BALKONSUZ ŞİİRLERİM -Ecem’in seyre durduğu hâl.. Hayat Marşı; günlerim aylarımda Yıllarımın manzarası gizlidir Ömrümün çilesi Gülbahar’ımda Unuttuğum dil yarası gizlidir Sana karşı; rüzgâr eser su akar Rüzgâra ak, suya es dedin mi hiç? Diken cana batar, gül cana kokar Bunlara ayrı manâ verdin mi hiç? Hep gözyaşı; yoldaki yolcularda Gidişin gelişi var mı bilinmez Gurbet çöker yüreklere, art arda Bir gurbet anısı kolay silinmez Güç savaşı; ayak gövdeyi taşır İki kulak duyar, cevab bir dilin Eller hizmettedir, akıl baştadır Âza ayrı ayrı, iş birbirinin Sıksa taşı; suyu çıkaran Sultan Zamanın mihenk taşında aşınır Derman ibresini zor oynatan can Gece gündüz kucaklarda taşınır Kalb ateşi; kamçıdır her nefese Heyecan olmazsa sevda yavandır Şiir bir gülledir fitilli sese Ateş gücü hedefini dövendir Kalem kaşı; güzellik nişanesi İnişi çıkışı, kabul ile ret Heves..başarının talim hanesi Hayâl ekseri olmayan bir servet Pamuk başı; sanki bir Güz gazeli Vakti mi doldu da erken ağardı Dünya gururuydu, Dünya güzeli Düğün, dernek, bayram.. derken ağardı Ruh tıraşı; sakalımda işin ne Hâlimin aynası, yazdığım şiir Bakacaksan birinin geçmişine Sözünden ziyade iş; gerçeğidir.. |