NE GÜZEL...ne güzel ne güzel gülüverdiniz bir demet kır menekşesi serpilir gibi saçlarımıza akşam akşamlığının keyfini unutmuşken tam şıkır şıkır bir hicaz ezginin tiz nevâ tellerini takıp geldiniz peşiniz sıra içimizde bir sabahçı kahvesinin nemli taşlarınca ürperirken yosunlu mahzunluğumuz işte tam da o sırada ne güzel ne güzel bir merhaba deyiverdiniz parmak uçlarımızdan mavi bir su gibi aktı bezginliğimiz Emirgân’dan Kanlıca’ya kulaçlandı sayenizde tam da unutmuşken akıntıları dalgalarımız Çınaraltı’nda mahmur bir güvercini uçurur gibi yuvasından akşam şerifler hayrolsun diyerek öptünüz uyandırdınız ince belli bir bardak misaliydiniz ve şeffaftı sanki varlığınız demli bir çay içer gibi ısındı avuçlarımız şekeriniz Hüdâ’dandı belli badem ezmesi mi yoksa hâreli âkide mi desem içtik yudum yudum ballandı dudaklarımız ne güzel ne güzel bir hoş gelişti o sefâ ile iyi ki geldiniz bir ebrûli karanfil gibi iliştiniz yakamıza her nefeste kokunuzla sarhoş ettiniz gönlümüz gönül olmanın gönül vermenin gönül almanın keyfini unutmuşken tam vazgeçmenin bulanık kıyısında lodoslara vermişken hatıraları yüzümüzde mazi kamçıları can yakarken biz bizi terk etmeye hazırlanırken işte tam da o sırada... ne güzel ne güzel bir merhaba deyiverdiniz hoşgeldiniz... CEYDA GÖRK 15haziran2009___17.52 (not: çay karıştırma sesi müziğin içindedir) Bu şiirimin ilham kaynağı ; genç kuşağın en önemli kanunilerindendeğerli kardeşim GÖKSEL BAKTAGİR in "KEYİF" isimli eseri oldu...teşekkürlerimle... |