Kan Kaynar Yazıtı
Mahşerî bir kalabalık.
Vızıltı beyni uyuşturan cinsten. Yaşlı sinek seslendi: Susun! Derin sessizlik... Çıt yok... Vızıldayanlar kanatlarını ayaklarının altına aldılar ve o konuştu: Bakın ayıp oluyor ama! Size demedim mi abur cubur saldırmayacaksınız? Kimin eli kimin cebinde belli değil, nedir bu terbiyesizlik? Sabahtan beri üst üste aldığım saldırı şikayeti on bini geçti. O değil de toplu beladan korkuyorum çocuklar. Maazallah ya Şeltoks sıkarlarsa!? Genç bir sinek söz istedi. Saygıdeğer büyüğümüz. Hava müsait, rüzgar, sıcaklık, sıhhat müsait. Kan kaynıyor, hormonlar debeleniyor, ortam tamam yani... Şurada durduğumuz dakikalara yazık. Ömür dediğin bir gün, o da bu gün be. Şeltoks’un canı cehenneme. O sıkacak, bu ne zaman saldıracak kaygısıyla boşluğa dönüp durmaktan başımız döndü. Hem hepimiz biliyoruz, sen de aynı tornanın malzemesisin. Kimi kandırıyorsun? Tutturmuşun bir adap bir düzen. İki saate geberip gideceksin zaten. Haydi nazlanma, gel aramıza. Senin de canın çekiyor, içinde var, özünde. Hepimiz aynı dışkıdan mamalanıp doğduk. Onlara de ki: Çok rahatsız oluyorlarsa tüllerini yamasınlar. Mesafe koyana saldıranın beli kırılsın. Ve kız gülümsedi. ’Delisin sen ya’ daha bir sokularak genç adama. Kan Kaynar Yazıtı Mailis Nalars |