(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
. şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Benliğin var saya bildiği gene kendi olunca,bana dokunmayan yılan bin yaşasın söylemi değer kazanıyor,vaktin birinde padişah oğlunu sadrazam yapıyor,başı boş olmaktan kurtulup halkı anlama eğlimi içinde bulunsun diye,ne söylese ne gösterse anlamayan sadrazam oğul için,sarayın kapısı önünde bir koyun kestirip ,derisini soyup ,askıdan indirmeden ölece bırakıyor,derken sadrazam saraya gelip,kapıdan aynı rahatlıkla geçiyor,bir gün iki gün derken ,3 gün soruyor kim kesitirdi bu kurbanı kaç gündür burda leş gibi kokuyor demekten kendini alamıyor,babasından destur alıp yanına varıyor ve soruyor,hünkarım nedir bu durum?babası bişey olmaz kalsın orda diyor!!!olurmu hünkarım kokudan durulmuyor!!!bizde millet olarak feyzini hep bize dokunan uçta aramaya alışmısız yüreğinize sağlık şiiriniz çok ama çok anlamlıydı
Allah razı olsun... Çok büyük bir üstad'a benzetilmek beni şereflendirir.
Ayrıca sana da söylediğim gibi:
Bir Şairin herkesçe beğenilmesi hoştur. Ama asıl mesele; başka şairler ve şiirden anlayan kişiler tarafından beğenilmektir. Senin gibi... Bu şiiri beğendiğine sevindim, teşekkür ederim.
Ne çağa sığmışım, ne çağdan çıkmış, Zaferler uzakta, yakın yok artık… İzinden gittiğim, çığırdan çıkmış; Dost diye saydığım, bakın, yok artık.
Çaresizlik benim kederim, dedim. Yetiş ey! Deseler ne derim, dedim. Bülbülce çilemek kaderim, dedim, Gül isen de eski kokun yok artık.
Yığınların omuz omza halveti, Yüreklerde var ediyor kasveti. Oğuzlar Soyu’nun cenge hasreti… Pusatın yok; yayın, okun yok artık.
Can atınca geçmek için önlere Yüz’ümüz olurdu bedel, binlere. “Haydi” deyip coşma, nafile yere Zalim üzerine akın yok artık… Yüreğine nur dolsun.Kutladım selamla
malesef o akınları bu gün kendi kendimizi hançerliyerek yapıyoruz. İnsanlar iyice kamplaya ayrıldı. Birinin ak dediğine diğeri kara demeden vaz geçmiyor. halkı düşünen de pek yok gibi doğrusu. Herkesi bir gelecek kaygısı almış ise bir şeyler doğru gitmiyor demektir. peki ne yapıyoruz? sadağımızdaki okları bir bir kendimize atıyoruz. Asıl atılması gerekenler ise bizleri uyutmaya ve her şeyi güllük gülistanlık göstermeye devam ediyor. Vallahi bunu da başarıyorlar. Aferin kendilerine.