Yıkık Dökük Umutlar
Zamanın yıprattığı anılar vardır.
Yaşanan acılar ve kin dolu saatler. Bir bir hıncını çıkarmak isteyen, Anlamsızlıklarla dolu koca bir mazi. Sevgiden yoksun kalplerin, Önünde selam durduğu nefret. Kol geziyor masum yürekler arasında. Alay edercesine sırıtıyor. Kanlı dişlerini göstererek. Yenilgiyi kabul etmiş teselli. Su serpmiyor artık zavallı umutlara. Saldırıyor dört bir yandan hırçınca. Akıyor ağarmış saçlarıyla hüzün, Saf simaların derin çizgilerinden. Esir almıştır tüm benliğiyle yakını, Yabancı bakışların verdiği korkular. Yol görünmüştür artık uzaklardan. Gölgedir sadece, gelen ve gidenler. Karanlığın sesini işitemez kulaklar. Yalnızlıktır artık en yakını kimsesizliğin. Nakış nakış işlenir ruhun derinliklerine. Yıkık döküktür artık bütün umutlar. |