Toz Curcunasına Döndü Ömrüm
Kayıp bir asrın yığıntılarını taşıyan toz curcunasına döndü ömrüm.
Bilinmez ummanları barındırırım benliğimdeki isimsiz boşluklarda. Hapsedecek kelepçeler gönlümü aydınlatan güneşi. Dilime ise pişmanlığın suskunluğu dem vuracak. Unutulmaya yüz tutmuş sancılarla boğuşuyorum tepe taklak. Üzerimdeki yorgunluk bir başka can çekişiyor. İnadına inadına üzerine gidiyorum yüreğimdeki yangınların. Düşlerimin soğukluğu bir başka yakıyor umutlarımı. Uyansam artık bu muamma uykusundan. Kendi bilinmezliğinde boğulan sorular yalnız bıraksa beni. Üzerimdeki karamsarlık çekse kasketli bakışlarını. Dileyeceğim tek dilek unutmak olur tüm yaşanmışlıkları. |