Ve
Bir mayıs sabahı
Sesiz sedasız, göçmen kuşlar misali,
Çıkıp geliverdin öylemi?
Salâlar okunmadan gelmiş olsan,
Cuma namazına yetişseydin bari.
Anlını secdeye düşürüp,
Yalvarırdın yaratana bağışlasın diye seni.
Yaradan bağışlasa bile,
Ya ben,
Ben bağışlar mıydım ki seni?


Bağışlardım be!!!
Haşa ben yaratandan büyük müyüm,
O af etmişse ben kimim ki?
Naçizane rabbin yarattığı,bir garip kul.
Bir sevda türküsüydü adın,
Ayaz çatlağı dudaklarımda.
Sen benim bir kere sevdiğim,
Uğrunda bin kere öldüğüm,
Kara sevdamdın.
Yalancı sevdalara yataklık etmedi,
Yönünü senden öte hiç çevirmedi,Yaralı yüreğim.
Sorgular gibi bakma umuda gebe gözlerime.
Sözüm keskin kılıçtır bilirsin.
Yalan ortak olmadı hiç bir tümceme,
Hecesi yarım, uyaksız şiirlerime,
Gergef, gergef nakşetmişim ben seni.

Baharı bekleyen göçmen kuşlar gibi,
Sessiz sedasız dönüverdin öylemi?
Ne çok hayaller kurmuştum oysa vuslattan yana.
Hani dönüşünde gönlüm şenlenecek,
Buselerle saracaktın, kan kaybeden,
Cam kırığı yaralarımı?
Hani ahir ömrümde, üç gün de olsa,
Ihlamur kokunla uyanacaktım sabahlara?
Saçlarını okşayıp,sarılacaktım gün yanığı boynuna,
Günaydın sevgili, seni her geçen gün ,
Bir önceki gün den daha çok seviyorum deyip,
Buselere boğacaktım miski amber kokan tenini.,
Sen sözünde durmayan, boyu uzun bir servi
Ben ise zemheri ayazlı gecelerde,
Şafak’ı sökmeyen gecelerin müdavim bekçisi.
Boş yere beklettin beni demek öylemi?



Hiç düşündün mü maralımın sabahına,
Ben mi önce doğarım güneş mi,
Maralımı ben mi daha çok ısıtırım,
Yoksa güneşin yedi rengimi?
Tabi ki güneş doğar,
Gün ışıkları ısıtır bedenimi.
Sen benim hücrelerimde hiç batmadın,
Yaktığın aşk ateşim hiç sönmedi ki.
Hala bir önceki günden daha çok seviyor ve özlüyorum seni.
Yüreğimde ılgıt, ılgıt yaksa da beni bu köz.
Geri alınır mı hiç verilen söz?
Umutlarımı tüketsen,aşk meşalemi söndürsen de,
Kaldır başını secde den.
Ben çoktaaan affettim seni.
Sen ise yalancı sözlerinle yine aldattın beni öyle mi?