YAVAŞÇA
Fotoğraf:Ebru Sidar
buruşturulup atılmış bir kağıt mendil gibi yeniktim benden koptuğun o gün kopan damarımdı inleyen hayatıma ritmi kayıp kalbime can taşıyordu bilmedin üstüne basıp ezdiğin yılların hasretiydi öylece geçtin kaç çam devrildi bilsen senin gölgene yetişmek için kaç ben kaldım altında kimliksiz sevişmelerimin ıslak dudak özlemiydin bir busecik dokunsam ölecektim gür ormanlar altındaki mor dağ menekşesi dudaklar kesti bağımı gün gibi açıktı gideceğin boşa kehanetti bendeki kanış ardında bıraktığın onca hayal yanında yerimi aldım işte halbuki ne çok isterdim bir buluşma öncesi beklemeyi saatler önce gelip ve bir kahve fincanında soluklanmayı gözlerinin vechinde bir deniz gözlerinin vechinde can bilemeyi buruşturulup atılmış bir kağıt mendil gibiyim ezik, yenik, parça parça bari savurma beni savurma ey sevgili bırakıver yavaşça |
halbuki ne çok isterdim
bir buluşma öncesi beklemeyi
saatler önce gelip
ve bir kahve fincanında soluklanmayı
gözlerinin vechinde bir deniz
gözlerinin vechinde can bilemeyi
buruşturulup atılmış bir kağıt mendil gibiyim
ezik, yenik, parça parça
bari savurma beni
savurma ey sevgili
bırakıver yavaşça
Çok güzel dizeler, duygu yüklü, kutlarım eserinizi, yazan kaleminiz bitmesin saygılar...