Bir ıssız adam öyküsünde aşkŞiirin hikayesini görmek için tıklayın // aşk tan birkaç kez
gönülsüz sınır dışı edilmiş olsa da çok sevmiş sevdiğinden daha çok sevilmişti belli ki hayata ağır gelmişliğindendi yaşadıkları çok yalnızım dese de beşiktaş a güzel e aslan sütüne şiire ve yüreğine iyi gelene aşık yalnız değilsin adamım küçük meleğin canında aşk sa her daim kapında şiirle… // yaşadığı en güzel düşte ıslık çalarken delikanlı hayaller siyah beyaz hareketlerde başı boş gönlü çok hoştu elinden tuttuğu güzellikle ruhunu okşadı aşka yelken açarken cesurca tek güvenilen gençlik ateşiydi yürekten yükselen bir bir geçerken günler çok sesli orkestra eşliğinde her giden güne bir ışık feda edildi yürekten farkında olmadan isyan bile edemeden sessizce “canım” denilenin yaşattığı can daralmalarıydı dudaktaki ıslığı geceye gömen aşk kırıntıları dökülünce yaşanan her bir adıma toplamaya gönülsüzdü dar zaman sevişmeleri kan ter içinde geçerken son kez aşkı söyleyen şarkıdan çaresiz sustu iki kişilik yalnızlık başlayınca tutkulara şahit yatakta düşlere bulaşandı ilk perdeyi kapatan yol ayrımı söylenceleri düşle gerçek varla yok arası ikinci perdeye dokunup terfi ederken yönüne kör beden bir adım daha öteye tanıdık delikanlı hayallerden bir esinti bahar endamıyla yapıştı yaralı yüreğe yine heyecan yine coşku aynı şarkıda mola verme arzusu soluk kesen öpüşlere hasret dudaklar ve aşk la dökülen “seni seviyorum” uğurlanan sevda külleri üzerine yerleştirilmeye çalışılan kor ateş yürek çalkantısı sessiz çığlık duygu yorgunu bedenin teslimiyeti dilden dökülememiş sevmelere hayal ötesi sevişmelere gece elini verince sabaha dudakta asılı kalmış kırık bir gülümsemeydi gecenin koyuluğuna karışmış aşk düşle gerçek varla yok arası ve bir sonraki perde bir yudum şarabın tadıyla takıldı şiire sesine ses verene kendine iyi gelene yüreğine dokunandı defne kokusu düşle gerçek varla yok arası… ve… // kapatmayın perdeleri, yanmasın ışık… söylenmedi henüz son söz … // |
/kutladı Kalimera çokkkk/