_Yunus Sevdası_
Yunus’un söyleşip ağlaştığı alıç garip
Dilsiz, yükleriyle inler kalem bu an Dertlerini kundak kundak sarıp… Yusuf bir sevdaya bağlanmış bekler Bağlı ezelden eli, kolu... Gün olur çeşme başında eğilir su içmeye Sönmez kıvılcımlanır kalbin, dağlanır… Kanmaz suya, durur içten erimeye… Dem bu dem hüznü karışır terine Davranır yar adına türkülere… Der; “olaydı yar, duyaydı yanık ataşım” Yar gelir, geçer ki bir dert almaya Sormaya Yunus, demeye bir gam kederi Başlar yanık bülbül sallanmaya... Bir yar sağır edalı, bir yar atar közü Söz üstüne bir yar söyler sözü… Yürür vefasız yar, ardında bir kırık testi… Sızlar Yunus bir yar basar yaraya tuzu… “Öleydim peşim sıra ağlardı şu kavaklar” Der Yunus, sabreder, ekler ucu uca, Geçmeye ömür, yârin bulur başka yar Hem de dosttur o Yunus’a vefakâr… Gelmez “duymaz”, yankı vermez dağlar… Biçare Yunus bekler olsun gün bahar Sabrı ona olur merdiven, ağlamaz Aşk akar kaynağından yorulmaz Yunus sorgusuz buna gönlün bağlar… |