Muhsin'ime!
ASHAB’a ÇEKİŞİN VARDI MUHSİN BEY!
-Muhsin Yazıcıoğlu’nun aziz hatırasına Bir can Yunus’caydın fani Dünya’da GÜL gibi kokuşun vardı Muhsin Bey! Maraş’ın dağında, karlı rüyada Arz’a son bakışın vardı Muhsin Bey! Ecel Dağ başına durdu Muhsin Bey! Başın secdeciydi, dizin rükûda Ondan medet verdi Zindan’da Hüda Kaç LİDER razıdır böyle sükûda Kaç GÜL’e nakışın vardı Muhsin Bey! GÜL kopardı dağın ardı Muhsin Bey! Kime nasib böyle bir SEFERBER’lik Tacettin’in Dergâhı’nda NEFER’lik Dâvân asildi, gayen BÜYÜK BİRLİK Üf.! deyip yakışın vardı Muhsin Bey! Senin çok.. çok işin vardı Muhsin Bey! Bolluktan bir kısır GÜN’e çıkmıştın HİLAL kuşağında bir GÜL ekmiştin Esasta RUH’u TEVHİD’e çekmiştin ASHAB’a çekişin vardı Muhsin Bey! BİLAL’ce mertlerin merdi Muhsin Bey! Solmayan bir YEDİGÜLVEREN gibi Gönülden gönüle bir yâren gibi Akif’in mülkünde ALPEREN gibi Zirveye çıkışın vardı Muhsin Bey! Yurdun mukaddesat yurdu Muhsin Bey! Dua olsun; yer al Cennet-i Şol’da Bir ŞEHİD gözüyle bak, FURKAN ol da Milyonlarla yürüdüğün Hakyol’da Yine bir yokuşun vardı Muhsin Bey! Seni bu yokuşlar sardı Muhsin Bey! |
neneh. tarafından 6/15/2009 8:36:46 PM zamanında düzenlenmiştir.