GÜNEŞİ BEKLERDİM
Yağmura küsen çocuğun gözlerindeki neme
Bakıp da aldanma Kaç nöbet geçti dağların ardında Mermisi bitmiş silah gibi kalakaldım sonunda Çam kokuları dolardı burnuma, genzim yanardı Çıkarıp çantamdan konserveyi yerken yarım kalırdı. Güneşi beklerdim her sabah sırtımı verdiğim dağda İmdadıma hep ay yetişirdi çıkıp da mehtaba Çorak topraklar gibi öksüz kalan bağrımı gördüğümde İçimdeki yolcuları uğurlayalı çok olmuştu Atılıp da meydana kendimi övdüğümde Karanlıkta dövüldüğüm yer yok olmuştu. Çam kokuları dolardı burnuma, genzim yanardı İçimdeki sen çıkar ortaya hâlime ağlardı. Güneşi beklerdim her sabah sırtımı verdiğim dağda İmdadıma hep ay yetişirdi çıkıp da mehtaba. Öksüzlüğümü duyurmamak için anama, odun keserdim Yokluğunda inan ben ümidimi hiç kesmedim. Her sabah her akşam içimde aynı sıkıntıyı Ben gün diye taşıdım, inan hiç yorulmadım. Çam kokuları dolardı burnuma, genzim yanardı İçimdeki sen çıkar ortaya hâlime ağlardı. Güneşi beklerdim her sabah sırtımı verdiğim dağda İmdadıma hep ay yetişirdi çıkıp da mehtaba. Soran olmazdı derdin ne diye, solardım içten içe Dostum olmuştu, sen diye sahip çıktığım çile Ellerim boş kalır dönerdim akşamüstleri evime Gemiler dönmezdi döndüğüm gibi geriye. Çam kokusu dolardı burnuma genzim yanardı İçimdeki sen çıkıp da ortaya hâlime ağlardı. Güneşi beklerdim her sabah sırtımı verdiğim dağda İmdadıma hep ay yetişirdi çıkıp da mehtaba. M.S./2009 KAHRAMANMARAŞ |
KUTLARIM..