HAYALETLER
Yürüdüm sokakta,
Çarşılar başka başka, Durdum, dinledim, düşündüm, Kafam karıştı hayaletlerle, Yığın yığın olmuş, İskeletler sokaklarda, Hayaletler gibi iskeletlerde de, Akıl kalmamış düşünecek, Kime kul olduğunu anlayacak… Bu robotlar, adım atar gelmez geri, Fireni patlamış araba misali. Mezarını kazıyor, Define bulmak kastıyla, Eritiyor hayatını, yaşamak zannıyla. Kırık dökük bir sepet ile hayalet, Meyveleri toplamaya çalışıyor, Akılsız, ruhsuz iskelet. Tat alacak dil kalmamış, Yine de geliyor, Lağım çukurundaki yaşamını, Gül bahçesi zannediyor… Beyin kurumuştur sulanmadıkça, Umursamazlık, itaatsizlik, Beceriksizlik ve ahlâksızlık, Ama en ciddisi de dinsizlik… Çok konuşmak bir şey yapmadan, Sonuçta karşılık beklemek Ve hayaletlerle kendisini avutmak, Lağım çukuruna itmiştir, Hayaletli şahsı, Tepe takla et, bu sayfayı! Kalp tak, beyin tak, bu iskelete, Yeniden düşünüp, yeniden yaşasın, Hem de kul olduğunu hiç unutmayarak… 1991/Konya |