satılmış yürekler!..
yalnızlık girdabına saplanıp kalmışım
yalancı dünyanın işine dalmışım akıp giden günlerin farkına varmadan dertlerin, hüzünlerin arasında kalmışım ben... zaman nasılda akıp gider haytımın içinden derya olur , tutamam gidişini dönüpte baktığım zaman geçen yıllarıma hatıralarımı yaslara bürünmüş görürüm dönüşü olmayan yol kavşaklarında düşerim yolun sonu görünmeden ömrümü tüketirim ben!. ne büyük ideallerim vardı bilir misin her gecenin sabahına umutla kalkarken ülkü çicekleri ile donattığım sokaklarım yüreklerde milli heyacanlar dolaşırken bayrağın gölgesinde mutlu yarınlara bakardım dirençlerim bilenirken ihanet odaklarına yoldaşlarımla omuz omuza sokaklarımda yürürdüm!.. mevsim öyle ters yüz oldu ki ihanet iklimlerinde kan rengine bürünmüş hüzünlü yüzlerde kin geleceğinden umudunu kesmiş çocuklar ellerinde ne bir uçurtma , ne de bir kalem yalın ayak,ekmeksiz ağlayan yarınlarım tarlasında çapa sallayan beli bükülmüş kandınlar kurşunların hedefinde beyaz güvercinlerim!.. hani, sömürü çarkını kıracaklarına and içmişlerdi ya altıncı filoyu taş yağmuruna tutan delikanlılarım ’yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz’"diyenlerim hangi tusinamiye yakalanıp yok olup gittiler yoksa, değişim diye diye uşaklığa mı soyundular yağlı kemiklerin tadına mı doyamadılar haydi delikanlıca söyleyin cesaretiniz kocamansa ortalıkları lumpencilere teslim mi ettiniz iş, ekmek, emek,özgürlük adına savaşanlarım yoksa; emperyalizmin kan çukuru ülkeye mi göç ettiniz söyleyin Allah aşkına!.. utanmaz mısınız!.. Ulkesi icin direncini yitirmeyen yigitlere selam olsun otelerden! |