DÜĞÜM DÜĞÜM
Yaratılan, yaratanı unutmuş,
Diz boyu yalanların arasında, Hakikat diye gölgede boğulmuş, Gözünde bir damla yaş kalmamış, Bilinçsizce akan göz yaşlar da onu, Rabbinden daha da uzaklara taşımış, Sınırsız sevgiler, beşeri ebedileştirdikçe, Makamını aşağıların aşağısına taşımış... Beyinle kalbin birleşmediği noktada, Emirler, heva ve hevesten gelir asalakça, Düğüm düğüm boğulur, büyüklük tasladıkça. Aklını ilahi emrin buyruğuna veren mümin, Derinlere dalsa da Yunus gibi olur emin. İnsanların yöneldiği tek nokta, Nefislerin közle kabartılmış boşluğu, Elekte elenmekten kaçan boş sözler, İnsanı hakikatin dışına taşıyordu, Orada elendikçe eleniyordu, Kalburda kalanlarsa, Heva ve hevesten medet umuyordu… 1994/Konya |
Sevgi ile kalın...