GURBETTE PİŞMANLIKHaydarpaşa Gar’ı çok ünlü bir gar, Her yolcuda ayrı bir anısı var. Demir yollarının kalbi orası Türkülere sinmiş tren karası. Meğer İstanbul’a ilk kez gelecek Başına ne gelir, nerden bilecek! Zanneder altındır taşı toprağı İçine düşünce yırtamaz ağı. Elinde bavulu, sırtta yorganı Köyünden getirmiş ipi, urganı. Gözlerine değse tanıdık bir yüz Bahara dönecek ruhundaki güz. Bir iş aramaktan ayaklar yorgun Ümitleri solmuş, keyifler dargın. Başlık parasını düşünüp durur Hesap hançerini kalbine vurur. Düğün hayalinde , türkü dilinde Nasırlar hatıra artık elinde. Her bir hayat zaten bir filim gibi Gurbeti yaşamak bir ölüm gibi. Yeniden doğacak, köye bir dönse Karanlığa razı, çırası sönse. Her yük çekilir de gurbet çekilmez Kim demiş toprağa azim ekilmez. Bir de kaçırınca sevdiği kızı O zaman son bulur aşk denen sızı. Beyazlar dolmadan şakaklarına Elveda İstanbul sokaklarına… Miyaser GÜLŞEN ***Saygıdeğer Dostlar, sizlerin de çok seyretmiş olduğu tipik bir Türk filminden esinlenmiştim..Saygılarımla |