ÇARE ANKARA'DA
Doğuda, Güneydoğuda
derdine çare bekleyen yavrulara ve bu bölgeler- deki kangrenleşmiş yara- lara derman bulması için vazife başında olanlara… Sen aranıp durma yavrum Ne denizde ne karada Boşa hayal kurma yavrum Çare başkent Ankara’da Bu girişin ardından bak! Şu yaşanmış hikâyeye Dillerde tüy bitti el hak Çare Nur’da diye,diye Osmanlı’nın son demiydi Bir yiğit çıktı doğudan Bu toprağın hemdemiydi Seni yuttu O’nu yutan Üç düşmanı göstermişti Sayaraktan birer, birer Mücadele şart demişti Dinlemedi bizimkiler Cehaletti, zaruretti İhtilaftı üçüncüsü Silah; sanat, marifetti İttifaktı baş ülküsü Bu dertlere bu silahlar Elbet yetip gider idi Gelirdi nurlu sabahlar Her yerde gül biter idi Gel velâkin ne çare ki İstibdadı dayattılar Ne onulmaz bir yâre ki O’nu zindana attılar Dünya bildi bizimkiler Bilir bilmez hâlâ vurur Onur dersi verdi O Er Yoktu onda kibir, gurur Dayanağı imanıydı Ufuklardan sildi sisi Husumetin düşmanıydı Muhabbetin fedaisi Asrımızın Mevlana’sı Birleştirdi aklı kalbi Aklın nuru kalp ziyası Fen ile Din dedi harbi Ey ümera! Kıvranmayın Dünyanın dört bucağında İlaç hazır aranmayın Anadolu Ocağında Duyun artık,uyun bre! Değilmişiz çaresiz de Geç kaldık göz göre,göre Göz yummayın çare sizde Eğitimde akıl, vicdan Bir olmalı, ayırmayın Adalette bitsin hicran Hiç kimseyi kayırmayın Çok uzattım biliyorum Sayın ki bu Anayasa Yazıp, yazıp gülüyorum Olmalıydı daha kısa Sen aranıp durma yavrum Ne denizde ne karada Boşa hayal kurma yavrum Çare başkent Ankara’da 08.05.2009 CEYHUNİ (Mustafa AVCU) |